Hürriyet gazetesi yazarı Uğur Meleke, Şampiyonlar Ligi'ndeki format değişikliğini yazdı ve 2024'te Şampiyonlar Ligi'ne kaç takımın, hangi kriterlerle gideceğini yazdı. İşte o yazı:

Takımlarımız, Avrupa ve Konferans Ligi’nin önemini kavradılar. Bu mücadele ülkemizi sıralamada yukarılara taşıdı ve umarım tekrar eskisi gibi ilk 10’da yerimizi alacağız.

2024 yazı itibariyle Avrupa futbolunda yepyeni bir dönem başlıyor ve Şampiyonlar Ligi 36 takımlı bir formata merhaba diyor. Bu hamle hem Avrupa Süper Ligi projesini bir süre daha toprağa gömmek, hem de 5 büyük lig temsilcilerine beşinci Şampiyonlar Ligi bileti fırsatı vermek demek. Ancak bu genişleme şüphesiz ki bizim gibi ikinci halka ülkeleri de doğrudan ilgilendiriyor.

2000’lerde gündemimizi uzun bir süre meşgul eden G14 organizasyonu, yani Avrupa’nın top 14 kulübünün kapalı devre bir Süper Lig kurma girişimi, UEFA’dan istedikleri tavizleri almalarıyla son bulmuştu.

Aynı blöf 2020’lerde tekrar hortladı, Florentino Perez ve Agnelli’nin başını çektiği bir grup spor yöneticisi alevlendirdiler Avrupa Süper Ligi tartışmasını. Sporun tüm katmanlarından gelen yoğun tepki projeyi bir kez daha rafa kaldırdı, ama bu ikinci blöf de kısmen işe yaradı. Şampiyonlar Ligi bence riskli bir format değişikliğine gitti, katılımcı sayısı 36’ya çıktı ve bir tür wild-card uygulamasıyla devlere beşinci bilet imkânı tanındı.

BU SENE UYGULANSA TRABZON ŞAMPİYONLAR LİGİ’NE GİDEBLiRDi

1- Ekstra dört biletin akıbeti şu: Birinci bilet, UEFA 5’incisi ülkenin üçüncüsüne (Mevcut durumda Fransa üçüncüsüne). İkinci bilet, play-off turunda elenen şampiyonlardan birine (Yani bu uygulama bu sezon yapılıyor olsaydı Trabzonspor, Bodo, Karabağ ve Kızılyıldız’dan biri daha ŞL bileti alacaklardı). Üçüncü ve dördüncü biletse son sezonu UEFA ülkeler sıralamasında ilk ikide bitiren ülkelere (Bu uygulama bu yıl hayatta olsaydı ŞL’ye İngiltere direkt olarak beş, Hollanda iki takım göndereceklerdi).

DiREKT BiLET iÇiN ARTIK iLK 10’DA OLMAMIZ GEREK

2- Uzun yıllardır UEFA ülkeler sıralamasında 11’inci basamak genelde direkt Devler Ligi bileti anlamına geliyordu. Zira Şampiyonlar Ligi şampiyonu genelde kendi liginden de bilet aldığı için onun hakkı UEFA 11’incisine (sıklıkla da Türkiye şampiyonuna) geçiyordu. Maalesef artık bu bilet yok. Şampiyonlar Ligi’ne garanti bilet alabilmek için artık ilk 10’a girmek zorundayız.

2 KONTENJAN iÇiN TÜRKiYE GÜÇLÜ BiR ŞANSA SAHiP

3- İlk 10’a giremememiz halinde ise bence bizim gibi ikinci halka ülkeler için fena olmayan bir fırsat var yeni formatta. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’ni şampiyon bitiren takımların kendi liglerinden bilet almaları halinde oluşan iki kontenjan için güçlü şansımız olduğunu düşünüyorum ben. Zira bu iki kontenjanın ilki, Şampiyonlar Ligi gruplarına girememiş en yüksek kulüp katsayılı sahip şampiyonuna gidecek. İkincisi de, Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde elenmiş en yüksek kulüp katsayılı takıma.

AVRUPA VE KONFERANS LiGi’NiN ÖNEMiNi TAKIMLARIMIZ KAVRADI

Bu sezon, Türk futbolu için tarihi bir yıl. Takımlarımız, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nin önemini kavradılar; çok daha ciddi mücadeleler verdiler. Bu mücadele ülkemizi sıralamada yukarılara taşıdı ve umarım tekrar eskisi gibi ilk 10’da yerimizi alacağız.

Ancak bu sezon sağlanan ciddiyetin bir başka büyük katkısı da şu: Temsilcilerimiz artık kendi kulüp puanlarının da yükselmesi gerektiğinin farkındalar. Bence bu farkındalık sürerse, çok yakın bir gelecekte Türk futbolu Devler Ligi’nde kulüp katsayılarının da katkısıyla tekrar iki takımla temsil edilebilir. Yeni format, sürpriz bir şekilde bizim işimize yarayabilir. Umarım vazgeçmeyiz bu ciddiyetten...