Arda Güler'i keşfeden Gençlerbirliği'dir
Geçen gün spor kanallarından birinde güncel konu olan ‘Arda Güler transferi’ konuşuluyor ve ekrana da bir İstanbul Kulübü alt yapısından hoca çıkartılarak Arda’yı nasıl keşfettiği soruluyordu.
O da heyecanla sanki futbolcuyu semt sahasından bulmuş gibi anlatıyordu…
Sonra da bu İstanbul Kulübü temsilcisinin, Osmanlıspor- Gençlerbirliği U14 maçından görüntü kaydettiğini öğreniyoruz.
Peki, aşağıda ayrıntısını anlatacağım şekilde; Arda binlerce çocuk arasından seçilip Gençlerbirliği kadrosuna alınmasaydı ve resmi maçlara çıkartılmasaydı, o futbolcuyu nerede görme imkanı olacaktı acaba ?
Dolayısıyla;
Arda Güler’i keşfeden kulüp Gençlerbirliği’dir. Bizim kulübün futbol okullarına her sene asgari 2 bin çocuk kaydını yaptırır. Bütün aileler de oradan alt yapıya geçmeleri konusunda çocukları kadar heyecan yaşarlar. Torpil yoktur, daha iyi olanlar eleğin üzerinde kalırlar. İşte Arda Güler’de o şekilde keşfedilenler arasındadır. Diğer binlerce çocuğumuz ise futbol zevklerini amatörce sürdürürler. Hepsi eğitimlerine devam ederler; diğer spor branşlarına da geçebilirler veya başka mesleklere yönelerek kariyerlerine devam ederler.
Nitekim Arda Güler’de kulübümüzde beş yıl kalmış, 2019 yılında da ailesinin isteği ile Fenerbahçe alt yapısına geçmiştir. Gençlerbirliği, futbolcunun geleceğinden ümitli olduğu için de sözleşmesine ‘sonraki satıştan pay’ maddesini koydurmuştur.
Önce futbolcunun tarihsel gelişimine bakalım :
. Doğum tarihi ve yeri : 25 Şubat 2005 Ankara Altındağ
. Gençlerbirliği Futbol Okuluna giriş : 2014 (9 yaşında)
. Gençlerbirliği’nden Fenerbahçe’ye transfer : 20 Şubat 2019 (14 yaşında)
. Görüldüğü gibi yetiştirici kulüp Gençlerbirliği olup, FIFA kuralları gereği futbolcunun 23 yaşına kadar yapacağı her transferinden yetiştirici payı almaya hak kazanmıştır.
Şimdi de Arda Güler’in Gençlerbirliği alt yapısındaki ilk antrenörü Erol Tokgözler’i dinleyelim:
“Arda, Gençlerbirliği alt yapısının bir ürünüdür. Buradaki her alt yapı hocasının emeği vardır. Arda’nın Eryaman’daki okulunda bir Mahmut hocası vardı, onun bize göndermesiyle Arda’yı tanıdık. Futbol okulunda denedik, bir baktık ki çocuk hazır. Hemen yaş gruplarına transferini yapıp lisansını çıkardık. Arda, futbolun prensiplerini çok iyi biliyor. Oynadığı bölge itibariyle özel bir oyuncu. Normal oyuncuların düşündüğünden 3-4 hamle daha önce düşünür. Bize de böyle bir yetenek olarak geldi.“
Dönemin Gençlerbirliği Alt yapı Sorumlusu Sezai Yıldırım’ı da dinleyelim:
“Arda okuldan 5’te çıktığı için idmanları akşam yapıyordu. Arda’nın idmanlarını izlemek için tüm antrenörler tesislerde kalıyordu. Özel seyircileri vardı. Bir gün dönemin başkanı Murat Cavcav beni aradı. Arda’yı isteyen takımlar olduğunu söyleyerek durumunu sordu. Ben ise Arda’nın büyük bir yetenek olduğunu söyleyerek 1 milyon eurodan aşağı satılmaması gerektiğini ifade ettim. 400 bin TL’ye satılacağını öğrenince de sözleşmeye yüzde 20 pay konulması gerektiğini rapor ettim.”
İşte futbolcunun nasıl keşfedildiğine dair kısa hikaye bu…
Sonuç olarak; Rahmetli Cavcav hayatta olsaydı, Sayın Koç’un kasasından çok daha fazla para çıkardı. Hem futbolcunun ilk gidişi esnasında hem de sonraki satışından…
Bu ülkede futbolcu olacak çocuğun adım atışından, kalite seviyesini ölçecek bir usta aransa adres mutlaka merhum Başkanımız olurdu…
Futbolcuyu önce kendisi görür, birkaç kişiye daha seyrettirirdi. Aynen Geremi olayında olduğu gibi. Gidip transferden 6 ay önce Afrika’da seyretmiş ve kararını vermişti. Benden, İstanbul’da tarifeli uçaktan alıp Ankara’ya getirmemi istemişti. Normal yolcu gibi karşılayıp, kimsenin de dikkatini çekmeden Ankara’ya götürmüştüm.
Real Madrid seviyesinde bir futbolcu olmasını Gençlerbirliği sağlamıştır. Yani Arda, Geremi’den sonra bu İspanyol takımına giden ikinci futbolcumuzdur.
Bu gün alt ligde yaşamımızı sürdürsek de; yetiştirici kulüp kimliğimize ve verdiğimiz eğitimin seviyesine kimse kolay kolay yetişemez !
Bunun kanıtı olarak bir taze örnek daha vereyim. Altı aydır Fenerbahçe ile transfer görüşmeleri süren Gençlerbirliği U15 takımından 4 futbolcumuz daha var. İsimleri; Can Bartu Çığır, Mahmut Ceyhun Alyurt, Yiğit Evin ve Utku Karakaya…
Gençlerbirliği’nin bu 4 fidanı da keşfedilmiş durumdadır. Sakın yeni bir keşif hikayesi daha yazılmasın !