Böyle başa böyle tarak !
Önce maç önünden başlayalım…
TRT bu sezon 3. defa Gençlerbirliği’nin maçını açık kanaldan yayınlamıyor. TV yayını için tercih ettikleri maça bakar mısınız ; Boluspor- Manisa FK…
Eğer ölçü olarak lig sıralaması tercih edilseydi; haftaya başlarken Gençlerbirliği 4. sırada, Boluspor 16. sırada yer aldığı için bizim stadımızdaki maçın canlı yayınlanması gerekirdi.
Ancak “en etkisiz yönetim hangisinde ?” diye aralarında tartıştılarsa, kendi taraftarına tribün yasağı getirme özelliği ile hangi tarafın öne çıktığı çok nettir. Dolayısıyla yayıncı kuruluş doğal olarak “kendi taraftarını düşünmeyeni ben mi düşüneceğim” sonucuna varmış olabilir. Çok da haksız sayılmazlar…
Maça geçecek olursak; her zamanki gibi ilk yarıda yine yoktuk. Bir de Amilton sakatlanıp çıkınca yelkenleri tamamen indirdik. Birçok denemeden sonra da devre biterken rakibin golü geldi. Sanki ev sahibi takım Keçiörengücü idi. Bunu sahaya bakarak söylüyorum, tribüne bakarak söylemiyorum, zira taraftar her zamanki gibi kendisine düşeni fazlasıyla yaptı.
İlk yarıda isabetli şutumuz yok. Rakip ceza sahasında 1 defa topla buluşmuşuz, rakip ise tam 21 defa…
Diğer maçlarda olduğu gibi tek devrelik takımımızdan ikinci yarıda beklentimiz fazlaydı. Bizim saman alevi gibi parlamamız, rakibin de galibiyetin üzerine yatma çabaları ikinci yarıda bizi daha öne çıkardı. Hepsi bu kadar !
Yoksa seri bir gün bitecekti, o da bu güne denk geldi. Skora bakarak ümitsiz olmamak gerekir, haftaya Manisa FK’yı yenerek bunu telafi etmek mümkündür.
Sonuç olarak; eğer bundan sonra da istikrarlı şekilde maçları tek devre oynamaya devam edeceksek hocamıza bir teklifim var. Bu konuda kararlıysa, hiç olmazsa ilk yarıda top oynatsın. Netice alabiliyorsak skorun üzerine yatma işlemini ikinci yarıya bıraksın !
Ha bir de Keçiörengücü üst üste 5 maçta yenilemeyecek bir takım değil. Onların da play off bölgesine dahil olma ihtimali oldukça düşüktür.
Amilton ve Yasin’in sakatlıkları inşallah önemli değildir ve kısa zamanda sahalara dönmelerini dilerim.
Prensip olarak hocamızın maç sonu açıklamaları gelmeden yazımı göndermiyorum.
Bu günkü maç için söylediklerini de okuyunca sanki başka bir maçı seyrettiğini düşündüm. Zira hoca diyor ki; “Maçın skoru verdiğimiz mücadeleyi yansıtmadı. Maçın genelinde oyuncularımın mücadele gücünden, oyuna katmaya çalıştığı değerden memnunum.”
Vay canına, yahu ilk yarıda santrayı geçemedik. Hiç olmazsa “maçın geneli” ifadesi yerine ‘kısmen’ ifadesi daha uygun olmaz mıydı ?
Hoca devam ediyor; “Tam oyunu domine etmeye başladığımızda da duran toptan bir gol yedik” diyor.
Bu da yanlış. Rakip takım ilk yarıda tek kale oynarken ve birçok fırsatı da kaçırdıktan sonra gol geldi. Sonra duran toptan atılan gol daha mı değersizdir ?
Kısaca bizim hocamız özeleştiri diye bir ihtiyaç duymuyor. Bu alışkanlığı kazanmasını dilerim.