Böyle olmaz !
Yeni Başkanımız iyi bir başlangıç yaptı. Personel ödemeleri tamamlandı, belli bir plan dahilinde diğer geciken ödemelere de sıra geleceği belli oldu.
Bunun için teşekkür ediyoruz…
Değerli yöneticilerimiz arasında görev dağılımı yapıldı. Hepsinde hemfikiriz, bir görev hariç…
Taraftardan sorumlu olacak yönetici Galatasaray taraftarları arasından seçilemez. Zaten o yöneticinin de bu görevi kabul etmemesi gerekirdi. Yeni yönetim kurulumuzda başka Galatasaraylılar da var. Hatta dernek yönetiminde görev almışlar da dahil olmak üzere…
Diğer kulüplere gönül vermiş olanların da bulunduğunu biliyoruz.
Bunda sakınca görmüyoruz. Ancak iş taraftar boyutuna gelince, ölçü değişiyor.
Yeni yönetimde Gençlerbirliği dışında bir takıma sempatisi olmayan yöneticiler de var. Bu görev değişikliğinin acilen yapılmasını öneriyoruz.
Geçmişte bizim dönemimizde de plakası GS olan sevdiğimiz arkadaşlarımız vardı. Gençlerbirliği’ne verdikleri hizmet sebebiyle kendilerine teşekkür ettik ama hiçbir zaman bir İstanbul takımı taraftarı olduklarını göz ardı edemedik…
Bu elimizde olan bir şey değildir !
Çünkü Gençlerbirliği bizim ikinci takımımız değil tek takımımızdır.
74 yaşındayım, 12 yaşından beri Gençlerbirliği taraftarıyım. İstanbul’da oturduğumuz için (diğer 50-60 senelik taraftarlarla birlikte), büyütülmüş takımlardan hangisini tuttuğumuz sık sık bize sorulur. ‘Gençlerbirliği’ dediğimizde; “tamam onu anladık da üçünden hangisini tutuyorsunuz ?” sorusuna muhatap oluruz ve buna da bir türlü anlam veremeyiz.
Yani bizim kırmızı çizgimiz budur…
Gençlerbirliği’nin 28 numaralı üyesiyim. Geçtiğimiz günlerde sokaktan geçeni üye kaydedenler grubundan birisi (son kongrede görüldüğü gibi) benim üyeliğimin silindiğini söyledi…
Oysa bizi anlayamadıkları husus, taraftarlığımızı kağıda veya deftere yazdırmak yerine kalbimize yazdırmış olduğumuzdur…
Yeni Başkanımıza ve yönetimimize tekrar başarılar diliyorum.