Lafın önüne ve arkasına bakınca, yapılacak transferlerden bahsedildiği anlaşılıyor. Argo bir kelime olduğundan üst seviye söyleşilerde pek kullanılmaz.

Sözlüğe baktım; “Cillop gibi” nin TDK’da anlamı, “parlak, pürüzsüz, tertemiz” demek…  

Kısaca güzellik ifade ettiği anlaşılıyor. Demek ki başkan bize bu özelliklerde birkaç oyuncu arıyor. Sanırsınız ki; televizyon dizisi çekecek, eksiğini tamamlıyor. Ve yine yanlış yolda olduğu anlaşılıyor…    

Birçok taraftarımız gece yarısı yapılan söyleşiyi beğenmemiş ve hatta bazıları da keşke gündüz saatlerinde konuşsaydı (!) diye hayıflanmış.

Futbol takımımıza sürekli desteğini belirten Başkan Adayı Murat Şamil Şen bu söyleşiyi özetlemiş, “Gençlerbirliği Spor Kulübü temsil makamının saygınlığı ve ciddiyeti adına kara gece olarak tarihimizde yer almıştır” şeklinde…

Videoyu aradım, bulamayınca (herhalde sabah olunca akşamı unutturmak için silmişler), Gençlerbirliği Haber Ajansı’ndan yazıya dökülmüş halini okudum. Ve ara transfer dönemine ait ümitlerim iyice azaldı…  

Demek ki yine yakışıklı futbolcular bulacaklar. Ama bizim ihtiyacımız bu değil ki…

Aynı puanda olduğumuz kardeş Ankaragücü’nde yer yerinden oynuyor, bizde ise güzel bir bahar havası hüküm sürüyor. Bunda bir tuhaflık yok mu !?

Elbette nedenleri var !

Ankaragücü taraftarı mutlaka Süperlig’i istiyor. Hem de ilk 2 sıradan çıkacak şekilde ve yönetimi zorluyor…

Gençlerbirliği’nin en yetkili ağzı ise kapağı ilk 7’ye atmayı hedef gösteriyor. Ve bu anlayışı zorlayan yok. Hatta günde en az 2-3 telefon alıyorum, benden bu fedakar Başkan’ı (!) desteklemem isteniyor…

İşte birinci fark budur…

Normal bir şirkette bile genel müdür, “Bütün işleri ben tek başıma yapıyorum, altımdaki kadronun hiçbir katkısı yok” dese orada kazan kaldırılmaz mı ?

Yönetimdeki değerli iş insanları, Başkan benzer cümleleri sizin için kullanıyor, bu sessizliğinize ne demeli ?

İşte bu da bize özel bir başka farklı durumdur…

Sonuç olarak; bizim süper lig hedefi koymamız için daha alınacak çok uzun bir yol vardır. O da eğer yakıtımız yeterse…