Gençlerbirliği'nde kongreye doğru...
Önce, üçbuçuk ay içindeki 3. kongre arifesinde Gençlerbirliği kulübünün lig puan cetvelindeki durumuna bakalım.
Şu anda takımımız 4 kulübün düşeceği ligin 14. sırasındadır. Üstelik altımızdaki sıralarda yer alan 5 takımdan 2’sinin de birer maçı eksiktir. Ortalama maç başına 1 puanla devam eden takımları bekleyen tehlike ligden düşmektir. Geçtiğimiz sezon 44’er puanlı 2 takım düştü (maç başına 1.2 puan).
Kaldı ki, henüz ligin ilk 7 sırasında bulunan takımlardan sadece biriyle oynadık.
Hal böyleyken;
Transfer sezonunu tatilde geçirdikten sonra Ankara’ya dönen Sayın Niyazi Akdaş’ı yeniden seçmeden önce vereceğimiz oyları dayandıracağımız sebepleri arama zamanıdır. Ancak maalesef arayıp bulamadığımı söylemem lazım !
Tersine seçilmemesini gerektiren sebepleri ise aşağıda takdim ediyorum :
. Sayın Başkan göreve başladığı hafta, 15 Haziran 2021’de kulüpte yaptığı açıklamanın bir bölümünde ; “Kulüp şeffaf değil, kime ne kadar ödeme yapılıyor, hangi menajerle çalışılıyor, hangi menajere ne kadar veriliyor ?
Bunlar muamma, kimse bilmiyor. Kapalı kapılar arkasında transferler yapılıyor. Şeffaf olacağız, bu şart” demişti.
Sayın Başkan bu konuşmayı yaparken Başkan Vekili olan kişi, bir önceki yönetimin de Başkan Vekili idi. Bir kulübün ikinci yetkilisinde bu soruların cevapları yoksa o kişi tekrar Başkan Vekili yapılabilir mi ?
Yapıldı, hem de 1 defa değil 2 defa…
. Yönetime girmeye aday olan paralı bir yönetici, haklı olarak yukarda bahsettiğim nedenlerle adeta “görmedim, duymadım” diyen her zamanın 2. yetkilisini yönetimde istemiyor. Ancak bu aşamadaki uyarı da yetersiz kalıyor ve kulübün bu duruma düşmesinde pay sahibi olan yönetici tercih ediliyor.
. İlk seçildiği hafta borç tutarı dahil, nasıl bir kulüp teslim aldığını bilemeyen bir Başkan’ın birçok eski yöneticiyle de de yol arkadaşlığı devam ediyor !
. Bir sene geçip yeniden liste hazırlanırken, Hacettepe’yi amatör kümeye yolcu eden sorumlular Başkan tarafından da bizzat suçlanmalarına rağmen Gençlerbirliği yönetimine dahil edilebiliyorlar.
Böyle hareket eden bir Başkanın geçmişten şikayet etmeye, kendi dönemindeki bazı hataları başkalarına devretmeye hakkı olabilir mi ?
. 5 Haziran 2022’de Sayın Başkan diyor ki; “Sevgili arkadaşlar haziran ayında bizim transfer işini çözmemiz lazım. Transfer yasağını kaldırmamız lazım. Bir daha genel kurul demek; birinci toplantı, ikinci toplantı 1,5 ay demek. Haziran, temmuzu geçtik, ağustos 15 sezon açılıyor. Ben ne zaman transfer yapacağım ? Ne zaman transfer yasağını kaldıracağım ? Zaman yok, kongre yapmam.”
Bunu söyleyen bir Başkan 1 ay içinde bütün bu söylediklerini siler mi ?
Oysa bu konuşma yapıldığında transfer yasağını kaldırmak için 3 ay süre vardı. İnanıyorum ki bu konuda iyi niyetle yapılmış girişimleri olmuştur. Fakat süre tam kullanılmadığı için netice alınamamıştır.
. Daha da önemli hata, problemleri çözemeyen bir yönetim içinden 2. kongrede tekrar Başkan çıkartmaktı. Bir yönetim kurulu üyesi sadece Başkan seçilmesi karşılığında mı yasağın kalkması için çalışacaktı ?
İşte bu hatalı mantık 31 Temmuz 2022’de Sayın Başkana bir yanlış daha yaptırmıştır.
İşte genel kurulu etkileyen konuşması :
“Önümüzde iki liste var. İkisi de benim kardeşim. Ama birinin özelliği var. Benim şu anda ekip arkadaşım. Ben onu destekliyorum. Benim gönlümden geçen Talip Çankırı kardeşimdir.”
Peki bu hamleyle transfer yasağı kalktı mı ?
Hayır. Öyleyse bu eksi puan da Sayın Akdaş’ın hanesine yazar.
Sonuç olarak; bu kadar olumsuzluk içinde sırf ‘kayyum’ korkusu ile oy kullanmak hiçbir şey kazandırmaz. Zira o korku bu sene olmazsa önümüzdeki sene zaten gelir bizi bulur.
Çok dürüst ve iyi niyetli bir Başkan adayımız olduğu gerçektir. Ancak fazla iyi niyetli olması da bizim bünyemize uymamıştır !
Çevremizde kendi sahamızdaki 3 maçta alınan 1 puanı yeterli bulan ve son maçta bizim gibi transfer yasağı olan lig sonuncusundan alınan 1 puana da sevinen taraftarlarımız vardır.
Ancak bilmeliler ki; bu gidiş iyi bir gidiş değildir. Başkan her söylediğinin tersini yapmayı sürdürürse Hacettepe’nin akibeti Gençlerbirliği’ni de bulur.