Son zamanlarda kulübe yakın çevrelerden bazı bilgiler geliyor. Beni tanıyanlar bilir, elimde kesin delil olmadan konuşmam, yazmam…

Ancak o bilgilere ilgi duyar ve takipçisi olurum. Bu bakımdan sakın kimse dışardaki iş ortaklığını kulüp içine taşımasın. Zira sonuçları itibariyle kesinlikle gizli kalması söz konusu olamaz. Yapılan transferin fiyatından, kalitesinden, menajerinden, aynı kaynağın sık kullanılmasından, buharlaşan gayrimenkullerden, kaybedilen sözleşmelerden, silinen arşivlerden çıkarılacak sonuçlar olur. Bizi ilgilendiren kısmı da bu son aşamasıdır zaten…   

 

 

Geçmişte bu saydıklarımın hepsi Gençlerbirliği’nde oldu. Sadece yapanlar suçlu değildir, üstünü örtenlerin ve hatta sessiz kalanların da sorumluluğu bulunmaktadır.

Altmış yıllık taraftar olarak bu çınarı kurutmak isteyenlerle mücadeleyi sürdürmeye kararlıyım. Tek kişi kalsam bile… 

Hakkını yemeyelim; taraftarlarımızdan Alpaslan Göksel Gültekin sık sık  belgeleri önümüze koyuyor, buna kayıtsız kalmak mümkün mü ?  

En son Gölbaşı hudutları içinde 11 adet tapudan bahsediyor. Bir tanesini de sosyal medya hesabından yayınlamış. Arsaları satan Gençlerbirliği Kulübü, alan ise Gençlerbirliği eski yöneticisi. Yani “al gülüm ver gülüm” aile içi ticaret…  Satış işleminin tarihi 9 Eylül 2016, Rahmetli Cavcav’ın vefat tarihi 22 Ocak 2017. Aradaki 4 ay boyunca kulübü hastane aşamasında olduğu için rahmetli Başkan yönetmiyor. Kimin veya kimlerin yönettiğini ise herkes biliyor, burada tekrar etmeye gerek yok. O tarihte Gençlerbirliği’nin parası vardı ve finansman ihtiyacı da yoktu. Üstelik ticari zekasını çok iyi bildiğimiz rahmetli Başkan, hiç ortada sebep yokken ilerde daha da değerlenecek o arsaları sudan ucuz fiyata elden çıkartır mıydı?

 

 

Sorunun cevabını bilmek için benim kadar eski olmaya gerek yok. Göksel kardeşimizin ortaya koyduğu belgeler üzerinde düşünmek yeterlidir…

Gençlerbirliği futbolcusu Jimmy Durmaz, eş zamanlı olarak Galatasaray amigoluğu yapmaktadır. “Gereken işlem başlatılmıştır” şeklindeki açıklamanın üzerinden 15 gün süre geçmiştir. Her şey açık olduğuna göre hâlâ beklemenin anlamı var mı ?

Bunun tek sonucu vardır; o da sözleşmenin feshedilmesi…

Fesih açıklaması ekine de sırtındaki sarı kırmızı forma, elinde meşale ile üçlü çektirirken çekilen fotoğrafı iliştirilmeli. Elbette itiraz hakkını kullanabilir, istediği yere müracaat edebilir. Ama sonuç alamaz !

 

 

“Vizyon bu kadar” dediğimde kızmayın, azıcık düşünün. Sizler hayatında hocalık tecrübesi yaşamamış bir teknik direktör icat ederken; Amedspor Ersun Yanal ile anlaşıyor. Ankaragücü taraftarı süper lig hocası Kemal Özdeş’e bile itiraz ediyor. Biz ise bu seviye ile “Hedef Süper Lig” diyoruz öyle mi ?

Yatabare’nin tazminatını yönetimin cepten ödemesi gerektiği belli oldu. Zira Kaloğlu’na oynatması için izin verenlerin bu sorumluluğu da üstlenmiş olduğu kendi beyanlarından çıkıyor.   

Otokar göğüs reklamından ne aldığımız açıklanmalıdır. Arda Güler payından  gerçekleşen kaybımızın ne kadarını telafi ettiğimiz veya edemediğimiz iyi anlaşılmalıdır.  

 

 

Transferler  konusunda bütün rakiplerimizde bir hareket izliyoruz.

Bizde ise kimler gelecek kimler gidecek, en küçük bir fısıltı bile gelmiyor…