Çok söyledik ama anlatamadık. Bu takımın kadro derinliği yok. Takımda Yasin’den başka sol bek var mı ? Esas mevki olarak yok…

Elbette oraya birisi monte edilecek. O kişi isteyerek mi oynayacak ?

Örneğin Fıratcan Üzüm, futbol hayatında ilk defa bir lig maçında geçen hafta sol bek oynadı. O da Yasin oyundan çıktıktan sonra mecburiyetten 38 dakika müddetle…

Bu günkü maçta defansın solunda yer verilen Oğuzhan Berber ise son 3 sezondur sadece 6 maçta bu mevkide yer almış. Bu nasıl “sportif mimari”dir ki, projeye eksik kolon koymuşsunuz, bu bina ayakta kalır mı !?

Amilton’un yeri kolay dolar mı ?

Zamanında sorduk; ‘cezalar ve sakatlıklar artınca ne yapacaksınız ?’ diye…

Çok bilenler her zaman olduğu gibi isimleri sıralamaya başladılar. İşte gördünüz; takımı çekip çeviren 2 kişi eksilince ne olduğunu…

Bunun sorumlusu başta teknik ekiptir. Yönetimle uyum içinde olduklarını göstermek için transferleri yeterli gördüler. Hatta kendilerini 3. ligde ispat edemeyen bazı futbolcuları kadroda tutmakla da kendi ufuklarının ne kadar dar olduğunu  göstermiş oldular.  

Maç öncesi, bu güne kadar oynadığımız 6 maçta tek galibiyet alamadığımız Manisa FK’yı hem de deplasmanda yeneceğimize dair yancıların tahminleri gırla gitti. Nitekim 7. maçta da yenildik. Şimdi hoca yine bunların gönlüne su serpecek ve “tam maçı domine etmiştik ki basit bir gol yedik” diyecek… 

Maça gelince; her zamanki gibi kaleye gitmek istemeyen iki takım orta sahada ‘al gülüm-ver gülüm’e devam ederken, Etebo’nun 30. dakikadaki basit top kaybıyla Cissokho güzel bir golle ev sahibi takımı öne geçirdi. Bu pozisyonun dışında da Etobo’nun yorgun ve lakayıt tavrı ilk yarıya damga vurdu.

Alperen Babacan ve Zuzek ayakta kalan futbolcularımızdı. Zuzek’in devre sonuna doğru değerlendiremediği pozisyon gol olsa, takımın kötü performansına rağmen devre arasına beraberlikle gidebilirdik.

Yine tek devrelik takımımıza güvenerek ikinci yarıya ümitli girdik. Ve 59. dakikada Metehan Mimaroğlu’nun güzel şutunu kaleci Alperen kurtardı.

65. dakikada ise ümitlerimiz iyice azaldı. Yatabare oyuna girerken, TRT spikeri oyuncuyu “gol ümidi” diye takdim edince acı acı gülümsedim. Nitekim son kullanım tarihi geçmiş futbolcumuz beni yanıltmadı ve ayağına gelen topların tekini bile doğru kullanamadı.

Fofana’nın 80. dakikadaki şutu direkten dönmese maç o anda bitecekti. Neyse ki 15 dakika daha ümitlerimizi sürdürdük.

82. dakikada Djitte’nin ceza sahası içinde yerde kalmasının penaltı ile alakası yoktur. Hocaya tavsiyem, uzakta kaldığı pozisyonu tekrar seyretmesidir. Yapması gereken de; oyuncuyu antrenmanlarda daha çok çalıştırıp ayakta kalmasını sağlamaktır.

Sonuç olarak; Gökhan Altıparmak, Jimmy Durmaz ve Yatabare bu günkü form durumlarıyla bu lige ve dolayısıyla bizim takıma uygun futbolcular değildir.

Her iki takımın kalecilerini kutlamak gerekir. Maçın az gollü geçmesinde önemli payları vardır.