Bir kulüp yönetimi düşünün ki; kendi taraftarının en masum isteğini yerine getirmesin. Kaldı ki; bu isteğin ne kadar haklı olduğunu geçtiğimiz günlerde tek tek anlatmıştım.

Duyarsızlık devam edince; ODTÜ mezuniyet töreninde “Kale arkasını açın” pankartını gördük. Bu konu iyice yayılsın ki; mantık dışı uygulamaya bütün ülke yakından tanıklık etsin.  

Haber Resmi

Bir çok Anadolu kulübü, sınırlı imkanları ile her yönden rakibi baskı altına almak üzere ek tribünler inşa ederken, bizimkiler olanı iptal ediyorlar.   

Taraftar müşteri değildir, işverendir. Gerçi müşteri olduğu kabul edilse bile velinimete hizmet nerededir ? İşveren ise verdiği talimat neden uygulanmaz ?

Güney kale arkası tribünü iptal eden yöneticilere bir teklifim var; protokol tribününü de iptal edip maratona taşınsınlar.

Böylece daha kalabalık olur, daha fazla güç üretiriz !

Fiyat tarifesi de ayrı bir sorundur. Yine bütün kulüpler bilhassa kale arkası tribünleri daha düşük fiyatlandırıp en ateşli taraftarları oraya toplarken, bizde uyanık esnaf davranışı sergilenmesi de hayli düşündürücüdür.  

Kadın ve çocuk taraftarların rahat maç izleyemeyeceği bir ortam yaratmak ve bunda ısrar etmek de taraftara ilginin derecesini gösterir.

Sonuç olarak; yanlışta bu kadar ısrar eden bir yönetime karşı doğruları savunma konusunda da ısrarcı olmak gerekiyor.

Buradan soruyorum; tribünlerin karşılıklı tezahüratında, “kırmızı” dan sonra kimler “siyah” diye haykıracak ?

Artık herhalde misafir takım tribününden rica edeceğiz !  

Akla ilk gelenle sorunları çözdüğünü zannedenler, sürekli yeni sorunlara kapı aralarlar…