Küçülme Hali

Futbolda bir sezon daha geldi geçti.

Zirve  yapanlar  başarıyla  mutluluk  yaşarken,  bir  alt  lige  inen  takımlar  ise başarısızlıkla  hem hüzünlendiler  hem de taraftarlarını üzdüler.

Başarı  ve  başarısızlık yaşamın  her alanında olduğu gibi cazip oyun  futbolda da olağandır.

Her  iki   halde,  sportif yarışın rajonu  olup, ileriye  bakmak  için  de çok önemli ve değerlidir.

Futbolun cazibesini  artıran değişkenlerden biri  de  transfer ayları ve  gelen  gidenlerin halleridir.

 

 

Cennet  memleket  Türkiye’de  şartlar  zor  yaşama  tutunma daha  bir zor  olduğundan,   insanlar  çabuk  yaşlanıyorlar  ama bir türlü olgunlaşamıyorlar.

Memlekette futbol   takımını   oluşturmada  kadro kurma ve kadroyu kurarken  hesapsız  transferler yaparak   kulübü  borçlandırma “borç  yiğidin kamçısıdır(!) yerine; “borç yiğidin ızdırabıdır!” olarak Bankalar Birliği’ne  muhtaç olunmuş durumdadır.

Son sosyo-ekonomik koşullar  içinde bir  alt lige   düşen  takımların,  varolan  kadrolarını korumaları   mümkünse kendi  öz  kaynaklarına dönmeleri  en akılcı  yönetim yolu  olarak  görünmektedir.

 

 

Çünkü; bu akılcı ve ekonomik yolda küçülmek ayıp değildir!

Yönetim  bilimi idare sanatıyla  birleşince küçülme bugün ve gelecek  için gerçekçi  yönetim modeli olarak görülüyor.

Bu  gerçeklikten uzak  yönetimlerin sonuçları nice tarihi kökleri olan takımları  ya  yok etmiş  ya da borç  batağına sürüklemiştir.

Bursaspor  bu  bulgunun  en somutlanmış  halinden  biridir.

 

 

Süper Ligde Şampiyonluk Yaşayan Bursaspor Gerçeği

2009-10 sezonunda Süper Lig'i lider tamamlayarak Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşan 5. takım olmuştur. Ancak,  şimdiki  haliyle Bursa temsilcisi, son yıllardaki başarısız sonuçların ardından 3. Lig'e de düşmekten kurtulamazken, Türk futbol tarihinde ise Süper Lig şampiyonluğu unvanı bulunan bir takım ilk kez 3. Lig'e düşmüş  oldu.

Süper Ligde En Fazla Yer Alan Dört takımdan Biri: MKE Ankaragücü Gerçeği

MKE Ankaragücü’nün  Süper  Ligin 66 yıllık tarihsel  kesitinde  çok  özel bir  öneme  ve iklime sahip  takımı  olarak geçmişten  günümüze kadar bir çok sportif  başarıda  esamesi vardır.

Bu  esame  1981 Türkiye Kupası’nın 19. Şampiyonu  olarak Türk  Futbol  tarihinde çok  farklı bir statüye sahip olmuştur.  Çünkü, o  sezon  MKE Ankaragücü,  ilk  kez bir ikinci  lig takımı olarak  Türkiye Kupası'nı kazanmıştı.

 

 

Böylesine özel  başarılı tarihi   olan MKE Ankaragücü  Toplam 54 kez Süper Lig’de yer alarak; lig tarihinde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan sonra Süper Lig'de en fazla yer  alan takım  olarak kayıtlara geçmiştir.

Her  takıma  kısmet  olmayan  böylesi  bir  Süper  Lig gediklisi ve müdavimi  olan  MKE Ankaragücü    1967-1968, 1975-1976, 1977-1978, 2011-2012, 2020-2021’den sonra 2023-2024 sezonunda da Süper  Lige   veda  etmekten kurtulamadı.*

MKE Ankaragücü, 2019-2020 sezonunda da  Süper Lig’i son sırada tamamlarken, TFF  Çin  Virüsü (C-19)  Salgını nedeniyle küme düşmeyi kaldırmasıyla lige tutunmuştu.

Bu  sezon, Türkiye Kupasında  Fenerbahçe’yi çeyrek finalde 3-0 gibi  net skor  ve açık  ara  üstün oyunuyla  eleyen ve Beşiktaş  ile yarı  Final oynayan MKE Ankaragücü  adına, 2023-2024  sezonunun böylesine  bir   başarıya  karşın; tümelde  iyi  geçmediği  kulübü  seven herkes tarafından ortak dillendirilen  bir  sonuç  oldu.

 

 

MKE Ankaragücü adına bu sonucu doğuran nedenlerin başında; kulüp  yönetimi  geliyor.  Çünkü;  idaresi,  tutarlı, verimli, sistemli  ve  planlı  olmayan  bir yönetimden sahada da  kazançlı kazanımlar  ve  sportif başarı  gelemezdi!

Hakeme şiddet olarak Türk  Futbol tarihine  geçen Hakem  Meler  olayı ile   takımın  sahadaki sportif  teknik hakkı aranamazdı.

Ligin 8. Haftasında takımın başına getirilen, futbolun  bilgi  yönünü kullanan  ve kendi  sportif kariyeri herkese nasip olmaz,  Emre  Belozoğlu ile takım ikinci devrede 19 maçta  aldığı 4  galibiyetle  Süper Lige  tutunamazdı.

MKE Ankaragücü için yapılması gerekenler elbette tükenmez!

Türk futbol tarihinde marka  olan MKE Ankaragücü, kendi  öz  kaynağına  dönmekle  bu sürece başlayabilir.  Küçülme olarak asla  nitelenmemesi gereken bu sağlıklı  sürecin  verimi  zamanla  hem  finansal  hem de  sportif olarak karşılığını verecektir.

 

 

Büyüklük Hali

Memleket futbol ulemalarının geberdiği  bir  olgu;  “transfer  aylarında uçakların  inmesidir (!)”.

Çünkü, futbol  kamuoyunda alıcı  kitlesi  çok  olan transfer hallerini  sormayı  ve yazmayı  futbol basını  çok  sever.

Öyleki;  her  fırsatta   “başkanım yine uçaklar inecek mi?  sorusunu  sorarlar.

Kulübün büyüklüğünü  esamesi ve bonservisi yüksek  futbolcularda  gören başkanlar  da “elbette uçaklar inecek”  derler.

Oysa, memleket  futbolunun hayrına  uçakların  inmesi değil;  kalkması  daha sağlıklıdır.

Çünkü, her inen  uçağın getirdiği, özellikle 35   yaş  üstü   futbolcular için giden döviz memlekete  ve kulüplere finansal zarardır.

Çünkü; 35 yaş üstü futbolculara  yapılan  “önemli  olan  yaş  değil; performans güzellemelerinin   ise nedense  uçakların kalkmasında  yani transfer satışlarında olmaması  tuhaflığı  da başka  türlü  açıklanamaz!

 

 

Söz  Sonunda

Sosyoloji,  kültür, eğlence, endüstri hatta psikoloji olan dolayısıyla da sadece  bir  oyun olmayan  futbolda yüksek enflasyonda borçlanma yerine;  akılcı yönetimlerle özkaynaklı futbolcularla küçülmek  hiç de ayıp  değildir!  Tersine  pahalı ve  gösterişli  transferlerle büyüklük gösterisinde   bulunmak akıl  dışılıktır.

Kaynak

*www.tff. Süper  Lig Kayıtları

İletişim

Dr.  Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.

e-posta         : mkara@gazi.edu.tr  

ORCID          : https://orcid.org/0000-0003-3488-1021

Web         (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara 

Web         (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara

Web         (3): www.yurtspor.com

Web         (4): www.mektepligazete.tebeşir

Web         (5): www.mektepligazete.bülten

Facebook  (1): Kirizma
Facebook  (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter         : M_Karaagacli_
İnstagram    : mustafakaraagacli1