Kendi sahasında hiç galibiyet alamayan Yeni Malatyaspor, iç sahadaki 6. maçında da galip gelemedi. Bize gelince, son 5 maçta aldığımız 1 puana neredeyse bayram yapacağız. Rakip 10 kişi kalmış, Übeyt efendi maçı böyle bitirmek için vakit geçiriyor ve kart görüyor. Yuh olsun…  

En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim; kadroyu kalite ve sayı olarak artırmadıktan sonra takımın başına kim gelirse gelsin netice değişmez…

Sosyal medyada izliyorum; “Metin hocayı ikna edip tekrar getirsinler.” diyenleri…

Kardeşim Türkçe anlamıyor musunuz; hoca çalışırken de, gideceği gün de, “bu takım bu kadroyla ligde kalamaz.” demedi mi ? 

Taşkın hocanın büyük hatası; sözleşmeyi imzalarken tecrübesiz yöneticilere verdiği garantiydi. Göreve başladıktan sonra ise yavaş yavaş Metin hocanın çizgisine gelmeye başladı ve kaçınılmaz sonla tanıştı. Böyle davranan bir hoca işini kaybetsin ki, bu memlekette umut tacirlerinin sayısı azalabilsin…

Şimdi heyecanla yeni hoca bekleniyor. Bekleyenlerin hepsi de boşuna beklediklerini en yakın zamanda görecekler.

Tekrar ediyorum; Bu kadro TFF 1. Ligin en zayıf kadrosudur. Hatta Denizlispor’dan bile…

Orada kaliteli oyuncular var ama onların sorunu ödenmeyen alacakların yarattığı motivasyon kaybıdır. Biraz ödeme yaptıklarında son sıraya yerleşen biz olacağız.

Bir de işi şansa ve hakeme bağlayanlar var ki tam bir komedidir. Elbette ligde hakem hataları vardır ve bizim bulunduğumuz ligde her takım bundan şikayetçidir. Evet süper ligde büyütülmüş takımların kayırıldığını biliyoruz, ancak buradaki durum daha başka…

Hakemler yetersiz ve formsuz. Ancak yine dua edelim ki, VAR sayesinde ofsayt ve penaltı hataları hemen hemen ortadan kalktı. Yani demem o ki işi şansa ve hakeme bağlayanlar yönetim hatalarını görünmez yapmak isteyen yancılardır.

Kendilerini yorumcu ilan edenler ise; “Bu takımın kadrosu iyi, hocası eksik” diyerek ufkumuzu açıyorlar ! 

Yahu arkadaş siz hangi maçları seyrediyorsunuz veya neler içiyorsunuz, bize de söylesenize… 

Daha da fazlası var. Manisa maçı sonrası bir eğlence programı olacağını önceden haber vermiştim ama bu kadarını ben de beklemiyordum.  

Kendi sahamızdaki 7. yenilgiyi almışız, arkasından şen şakrak şekilde süper moderatör sahneyi kuruyor;  “Arkadaşlar gelecekte Gençlerbirliği’ni nerde görmek  isterdiniz, Gençlerbirliği ile ilgili hayalleriniz nelerdir ?” diyor. 

Diğerleri de “saçmalama, şimdi bunun sırası mı ?” demek yerine hayallerini tek tek sıralıyorlar…

Sanki 4 aydır anlattıkları hayalden başka bir şeymiş gibi…

Seyretmeyenler lütfen seyretsinler; bu kadarını hiçbir kulübün taraftarından kolay kolay izleyemezsiniz. Kaçırmayın !

Son olarak Arda Güler meselesine değinmesek olmaz. Sayın Niyazi Akdaş’ın Ali Koç ile bu konuda İstanbul’da pazarlık yapacağını duyuyoruz. Buradan uyarıyorum ve kayıt altına alıyorum; Arda Güler’in son Dinomo Kiev maçında gösterdiği performans ile piyasa fiyatı daha da arttı. Fenerbahçe camiası içinden aldığım duyumlar fiyatın 50 milyon euro dan başlayacağı şeklindedir. Sayın Başkan’da 2 milyon euroya razı gibi bir durum seziliyor. Oysa transfer sonrası Gençlerbirliği kasasına girecek asgari rakam 10 milyon euro dur.

Böyle bir anlaşma yapılırsa aradaki farkın hesabı çok zor verilir !       

Söylemesi bizden…