Ligin en zayıf iki takımı...
Dün akşam yabancıları olmayan iki takımın mücadelesinde bol gol vardı, mücadele vardı ama geleceğe yönelik en küçük bir ümit yoktu…
Bunu çok iyi gören hocamız, maç sonunda bilmem kaçıncı defa “transfer yasağını kaldırmamız lazım” dedi. Zira bundan sonraki haftalarda Altınordu ayarında bir rakibimiz olmayacağını en iyi o biliyor.
Hocadan başka transfer yasağının kaldırılmasını talep eden var mı ?
Az sayıda var. Çoğunluğu hiç bu konulara değinmeyen ve ne olacağını sabırla bekleyenler oluşturuyor…
Halbuki filmin sonu belli !
Bu arkadaşlar güya hem yönetimle arayı bozmayacaklar hem de ilişkiyi canlı tutacaklar. Yani kendilerince akılcı bir strateji oluşturmuşlar !
Eğer taraftarlık bu olsaydı, ilk maçın oynanmasına 1 gün kalaya kadar ikişer satır görüş bildirirlerdi.
Peki hiç sesini çıkaranlar yok mu ?
Var, ne söylediklerine bakalım mı ?
- Yönetim incinmesin diye o tarafa yine tek tavsiye yok,
- Hoca ve futbolcuların kenetlenmesi isteniyor,
- Genç futbolcuların kendilerine tanınacak şansı iyi değerlendirmeleri tavsiye ediliyor,
- Yardımlaşarak ve hataları telafi etmeye çalışarak oynamaları isteniyor,
- Taraftar olarak da bizlere takımın yanında yer almamızı ve bunu tribünde ve sosyal medyada göstermemizi öneriyorlar.
Bu kadar !
Yani hocaya, futbolcuya, taraftara yükledikleri sorumluluğun yüzde biri için yönetimden herhangi bir talepleri bulunmuyor !
Benim de bu arkadaşlara bir katkım olsun; yönetimle aranızı bozmayın ama hiç olmazsa eskiden olduğu gibi her çaresiz kaldığımızda başvurduğumuz ‘kurşun döktürme’ işlemi için bir ricada bulunun. Neticede bunun bir maliyeti yok !
Devamlı söylüyorum; Gençlerbirliği’nin gerçek taraftar sayısı 100’ü geçmez.
Bir zamanlar Ankara dışında oturan Gençlerlilerden İstanbul ağırlıklı bir grup kurmuştuk. Adımız da “Diaspora keçileri” idi. Maalesef pankarta da yazık oldu. Zira bu değerli renktaşların Trakya kuzusu olduğu sonradan anlaşıldı !
Tam 100. yıl formaları için fikrimi söyleyecektim, bir an düşündüm ve vazgeçtim…
“Her şey bitti de sıra formaya mı geldi ?” diyebilirler…
İşte burada da ben onlara hak verebilirim !
Cümleten hayırlı yolculuklar…
Nereye mi ?
Bileti alırken sormalıydınız, artık çok geç…