Dünya sıralamasında erkek ve kadın takımlarımız sürekli olarak ilk 10 içinde yer aldıkları zaman…

Örneğin Polonya, İtalya, Brezilya, Japonya gibi…

Kadın takımımızın her zaman ilk 5 ülke içinde, erkek takımımızın her zaman son 5 ülke içinde yer alması voleybol branşında ekol olduğumuzu göstermez.

Kadınlarda sağladığımız başarıyı bütün dünya takdirle seyrediyor…

Erkeklerde neden başarılı olamadığımızı da çok merak ediyorlardır herhalde !

Alt yapı standart ve güçlü şekilde kurulsaydı bu kadar fark oluşur muydu ? 

 

 

İşte bu sonuç korkutuyor ?

Acaba “kadınlarda da yakalanan bu dalga sürdürülebilir olacak mı ?” diye…

Kadınlar açısından sorunun cevabı bellidir; elbette geriden gelenlerle ilk sıradaki yerimiz kalıcı olmasa da her zaman ilk 5 içinde olacağımız garanti gibi görünüyor…

Yani o tarafta durum olumludur.

Ancak Federasyon Başkanı’nı kadınlar maçlarında sürekli görürken, erkeklerin maçlarında kendisine hiç rastlayamıyoruz.

Yoksa Erkek Voleybol Federasyonu ayrıldı da başkası mı yönetiyor ? 

 

 

Bu günkü maçla beraber altı maçın tamamını kaybettik ve şimdilik Milletler Ligi sonuncusuyuz…

İran bile üzerimizde yer alıyor ve tek yenebileceğimiz takım olarak gözüküyor.    

Bir takım küme düşüyor ve bu mücadeleyi ya İran ya da biz kaybedeceğiz.

TRT tarafından gerek maç sırasında gerekse maç sonlarında yapılan yorumlar şaka gibidir. Sanki maçları kazanmışız da rakibe set verdiğimiz için üzülüyoruz.

Yorumcu Başak Koç “kaybettiklerimize değil kazandıklarımıza yoğunlaşalım” demez mi !

 

 

Peki kazandıklarımızı söyleyin de biz de onlar üzerine yoğunlaşalım…

Önce bu hoca Japonya’dan evine yollanmalıdır.

Sonra da sıfırdan başlayıp, ‘servisin nasıl atılacağı’ oyunculara öğretilmelidir.

Bir maçta 14 servis hatası yapıyorsanız, kazanma ihtimaliniz olabilir mi ?

Kaldı ki aynı maçta sadece 3 adet ace sayısı kazanabiliyorsanız riskli servis atmaya değer mi ? Zira kazandığınızın 5 katını kaybediyorsunuz…

 

 

Sonuç olarak; biz voleybol ülkesi değiliz, sadece kadın voleybol ülkesiyiz. Genele yayılması için daha çok uzun yol katetmemiz gerektiği açıktır.