Süper Lige Başlangıç

EURO 2024 Futbol şampiyonası  bittikten  sonra başlayan  2024 Paris Olimpiyatlarının son  haftasında  memlekette  Süper Lig  heyecanı  başladı.

Aslında  heyecan   lafta  kalıyor! Neden mi? Çünkü;

Anılan şampiyonalarla  sporseverler sportif izlenceye  doydular.

Yazın sıcaklığı İstanbul  futbolunun oligarşiklerinin  maçları  dışındakileri tribünlere  çekemedi.

Maçlarda  ortaya  konan   oyun ürünleri de düşük  olunca Süper Lig “oyunsuz  skorlu” başladı.

Şampiyon Galatasaray Temposuz

Trendyol Süper Lig'de ilk haftanın açılış maçında Galatasaray ile Hatayspor ile karşılaştı. Sarı kırmızılıların 2-1'lik üstünlüğüyle sonuçlanan maçta Galatasaray geçen sezonki görüntüsünden  uzaktı.

Süper kupa  finalinde   Beşiktaş’a tarihi  skorla 5-0  kaybeden  Galatasaray bu  skorla taraftarlarına Okan Buruk döneminin en kötü performansını izletmişti. Bir yandan bu  hezimeti  unutturmak  bir yandan da Erden Timur özneli etki  gölgesinin izlerini ve dedikodularını  silmek ve Dursun Özbek’i  terletmemek  için Okan Buruk  6 gün içinde  karmaşık zihinle  takımı lige  hazırlama durumu yaşadı.

Bu   kırık  halden  sonra Galatasaray adına Süper Lige  ilk adımı  atmak  kolay değildi.  Hatayspor maçında ancak Galatasaray Beşiktaş maçına göre  daha istekliydi.

Duran toplarda geçen sezon en çok skor  bulup fark yaratan takım olan Galatasaray Hatayspor maçında da   7 net pozisyon  bulsa hiçbirini  golle  sonuçlandıramadı.

Galatasaray’da  son dakikalarda  gol beklentisi  olan ve bu ligde Beşiktaş, Fenerbahçe  formasyonlu Batshuayi  ile  galibiyete  ulaşırken, “Batshuayi skora katkısıyla da ben doğru  transferim” dedi.

Galatasaray Hatayspor maçında son vuruşlarda etkisiz, Abdülkerim ve  Barış Alper henüz  hazır  görünmezken. Ziyech ve İcardi her  daim olduğu  gibi  güçsüzdü. Ancak yine de sanatkar İcardi önce  penaltıyı aldı, sonra da  tabelayı değiştirdi.

Galatasaray’da son yarım saatte yer aldığı  oyunda yeni transfer Sara futbol adına yetenek,  teknik ve akıl   bütünlüğünü yansıtan olumlu işaretler verdi.

 Mourinho’lu Fenerbahçe Vasat

Fenerbahçe  50  bim taraftarının  önünde  Adana   Demirspor karşına   çıktı.   Maça   mutlak  galibiyet ve  farklı  skor   öngörüsüyle  başlayan Fenerbahçe,   ilk  yarı  boyunca attığı  5 şuttan   1’ni  Dzeko  ile  gole   çevirebildi.

Fenerbahçe  temposuz  ve hareketsiz  oyunuyla takımın aklı   UEFA Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme turunda  13 Ağustos’ta Kadıköy’de  Fransa  ekibi  Lille  oynayacağı  ikinci maçta” dedirtti.

Fenerbahçe,  Adana Demirspor maçında hatlar arasında yavaş  geçişlerle sahayı yanına  kullanan   pas  alış-verişleriyle  ilk devre  %66 topla  oynamasına rağmen; rakibine oyun üstünlüğü  kuramadı.

“Futbolun  hatalar oyunu  olması”  durduk  yerde doğaçlama oluşan  bir  aksiyon  değildir. Bu oyunda hatalar  ancak; çabuk top çevirmeleriyle, hızlı kontralarla  ve  ani  geçişlerle  oluşarak; rakip hata yapmaya   itilmiş olur.

Fenerbahçe’nin vasat  görüntüsünün nedenleri  arasında tempo  yükseltemeyen  oyuncular  geliyor.

Gelen  ve yönetenin gezegenin en iyi ilk 5 teknik patronu  Mourinho  olduğu dikkate alınınca bu  yargının haklılığı  somutlanır.

Eş  deyişle,  takım  stop-pas stop-pas  yapınca “Mourinho  ne yapsın?”  denir.

Fenerbahçe’nin En İyisi Dzeko

Fenerbahçe’de  ilk  11’e  başlayan,  çıkanların yerine  girenler  tümelinde  Adana Demirspor maçının  en  iyisi  Dzeko’du. Dzeko  38  yaş  ve Youssef En-Nesyri  mahalle  baskısına rağmen; attığı golle   ve   takımın  2. ve 3.  bölge bağlantısında   hala  klasik  9  benim mesajı  verdi. Fenerbahçe masa  ve  kulübe  yönetimi Dzeko’ya sadece  geçmişine değil;  bugünkü  performansına  göre  davranmalı,  gelenin  keyfi  ve pasaportuna  bonservisine  göre  Dzeko’ya  tercihlerde bulunmamalı.

Fenerbahçe’de   geçen yıldan  beri  yokluğu  dert!  olan;  Fred’i  ivedi yedeklemeli,  param  ve sponsorum çok  kafasıyla her  adreste  oyuncu  aramamalıdır.

Adana  Demirspor  maçında,   Fenerbahçe’de   dikkati çekenlerin arasında  geçen  sezonki performansını sürdüren İrfan Can Kahveci, İsmail Yüksek  ve Osterwolde vardı.

Ferdi  Kadıoğlu sanki son  maçını  oynarmış halde  gözlenirken,  Szymanski  vasata bile  yaklaşamadı.

Sezonun  En  Morallisi Beşiktaş

Beşiktaş, geçen sezon  Süper Ligi  6. sırada  tamamlarken,  Ziraat  Türkiye Kupasını da kazanmasıyla  sezon başı  hazırlıklarını  ve   transferlerini daha  özgüvenle  yaptı.

Takımın  başına getirilen Hollanda  ekolllü Giovanni van Bronckhorst ile  Memlekette  “Hollanda’lılar başarılı olamıyor” önyargısını  kırabilecek  görünüyor.

 Beşiktaş’ın yeni teknik patronu, Van Bronckhorst'un teknik direktörlük kariyerinde çalıştırdığı dördüncü kulüp Beşiktaş oluyor.

Beşiktaş  bu sezon takıma kattığı; Forvet Arkası  olarak Rafa, Stoper Gabriel Paulista ve santrafor  olarak Ciro Immobile ile takımın 1,2  ve 3. Bölge bağlantılarını  yenilemiş  oldu.

Beşiktaş  Samsunspor deplasmanında; takıma  yeni katılanların katkısı   şimdilik yararlı görünüyor.

Bu yapısıyla  doğru  iletişim,  bilgi  ve kararın iyi  yapıldığı görünüyor.

Beşiktaş  Samsunspor deplasmanında    Van Bronckhorst  anlayışıyla   klasik  4-3-3  dizilimiyle    oyuna başladı. Bu dizilimin başlangıçta  oyun  kontrolü  sonrasında   atak  organizasyonlarını sabırla   ve bilinçle yaptığı gözlendi..

Van Bronckhorst,  Beşiktaş skoru  2-0   yapınca da  5-4-1 şeklinde de   oyun  planında  defans  güvenliğini   öne  çıkardı.

Memleket futbolunun  pratik  gerçeği  de    adı büyük  ama  oyunları  bir o  kadar  küçük  takımların  oyun  0-0   halinde  giderken  bir   şekilde  gol  bulabileceği varsayımı  Beşiktaş  adına  Samsunspor   karşısında da kendini  doğrulayan  kehanet  oldu.

Samsunspor transfer  yapamadan sezona başladı,  bu yapısıyla Samsunspor  maç boyunca   rakibine net gol  pozisyonu vermezken, fizik  kalite olarak   lige  hazır   olduğunun   somut ipuçlarını  verdi.

Beşiktaş yeni transferlerinden   Rafa  Silva ve  Gabriel Paulista  ile  skora giderken , maçın genelinde  tempolu oyundan uzak görüntü verdi.  Beşiktaş’ta  Mert  Günok  Kritik iki  gol  pozisyonunu çıkarırken takımın  en güvenilen taşlarından biri olduğunu yine  gösterdi.

Söz  Sonu

Süper Lig başladı.

Oynanan  oyunlar  kötü.

Gerekçeler aynı.

Çalışmayla, sürekli idman  tekrarlarıyla  düzeltilecek  işler  varken söylemler  yine  “transfer  lazım”  yaklaşımlı.

Yaz  sıcak, sezonun başı  elbette bazı krizler  olacak.

Tribünleri doldurmak, taraftarların kombine  paralarını  hak etmek  için takımlar  oyunlarını  ayağa kaldırmalı,  basit olanı tempolu oynamalı,  sezon başındayız zaman ihtiyaç  var  zayıf  gerekçesine  sığınmamalı.

Bir  son söz  de;   hakemlere  gelmiş olsun!

Hakemlere   tüm kurslarda önerilip   söylenen “maçın  başında  karta  girmeyin”  öğretisi   külliyen  yanlış!

Beşiktaş maçında Gedson’a  yapılan   hareketin hiçbir  kart  rengine dönmemesi  sezon  başı “eyvah!  Bu sezon da mı  yine  hakemler konuşulacak?”  sorusunu  gündeme  getirdi.

Bu oyunun oynayan  ve  yöneten  bağlamlı süresi 90+.. dakika  dolayısıyla maçın başı  sonu hesaplanmaz!

90  dakikada  hiçbir pozisyon   diğerinin aynısı  olamaz!

“Aynı  pozisyon tekerlemesi (!)  de olayı  kendi  lehine  dönüştürmede   çıkarcı  bir  anlayıştır.

Bu  nedenle hakemler,  Galatasaray,  Fenerbahçe ve Beşiktaş esamelerine  göre; kararlar  vermemeli, gördüğünü nesnel ve adil olarak sonuçlandırmalı, aldıklarını hak etmelidirler.

İletişim ve Erişim

Dr.  Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.

e-posta         : mkara@gazi.edu.tr  

ORCID          : https://orcid.org/0000-0003-3488-1021

Web         (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara 

Web         (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara

Web         (3): www.yurtspor.com

Web         (4): www.mektepligazete.tebeşir

Web         (5): www.mektepligazete.bülten

Facebook  (1): Kirizma
Facebook  (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter         : M_Karaagacli_
İnstagram    : mustafakaraagacli1

Blog             :Kirizma.blogspot.com