Tek devrelik takımımız bu sefer de ilk devreyi boşa harcadı. İsabetli şuttan vazgeçtik, tek isabetsiz şut bile göremedik. Dolayısıyla kaçan pozisyon da yoktu. Rakibin frikikten attığı golü güzel yapan, bizim barajı hatalı kurmamızdı.

İkinci yarı sanki o takım gitti, başka bir takım geldi.

Takım defansını ayakta tutan Sinan Osmanoğlu, golcülerden ümidini kesince buna da çare oldu ve 58. dakikada korner atışından gelen topa vurduğu kafa ile beraberliği sağladı.

Bu bizim takımı ateşledi…

Elbette 1 kişi hariç. O dakikaya kadar ortalarda gözükmeyen Dijitte 73. dakikada Amilton’un güzel ortasına çok müsait durumdayken kötü bir vuruş yapınca oyundan alındı. Ve yerini Yatabare’ye bıraktı. Yani gitti eteri geldi beteri !

Nitekim Amilton’un 78. dakikadaki ikinci güzel ortasını da bu sefer Yatabare harcadı. Bana göre ikinci devre oyuna damgasını vuranlar Amilton ve ikinci devre oyuna dahil olan Metehan oldu. 

89.dakikada Metehan’ın ceza sahasına girişi güzeldi, vuruşu daha da güzeldi…

Sorunlu hakemin VAR sayesinde Metehan’a yapılan hareketi penaltı olarak değerlendirmesi yine aynı futbolcunun ayağından galibiyet golünü getirdi.

Neticede dört haftalık aradan sonra bir galibiyet aldık. Sakın buna daha fazla bir anlam yüklenmesin. Yoksa bir dört haftanın daha harcanması ihtimal dahilindedir. 

Hoca hâlâ maçların yarısını boş geçiyor. Ve hâlâ ligin en az gol atan takımıyız. Ve bunda sorumluluğu olan teknik ekip hakkındaki olumsuz görüşüm devam ediyor. Yani boşuna havaya girmemeliyiz…

Yönetim mi ?

Önce tribünü boşaltıyorlar (kale arkası), sonra “bedelsiz bilet vermeyeceğiz” diyorlar, sonra da boykot yapan gerçek taraftarın boşluğunu doldurmak için sokaktan seyirci toplamaya uğraşıyorlar. Yani ne yaptıklarını bilmiyorlar !  

Hoca konusunda kararsızlar, galibiyet geldiği için hafta içinde konuştukları her şey boşa gitti. İki yenilgi alınca aynı konu tekrar gündeme gelecek, yine son şans denip bir galibiyet daha beklenecek. Yahu böyle lig biter mi ?

Doksan dakikanın yarısında top oynatmamak yeterli sebep görülmüyor mu ?