Başkan’ın radyo programına bağlanacağını öğrenince, herhalde birşeyler söyler diye işi gücü bırakıp radyoya kulağımı dayadım.

Hani bazı usta siyasiler vardır, beğenmediği soru gelince ne yapar eder kendi bildiğini anlatır, soru da güme gider.

Bizim Başkan’a  zaten beğenmediği bir soru gelme ihtimali yoktu, o da ayrı bir konu ya; Arda Güler sorusu da mecburiyetten gündeme geldi. Çünkü kayıpların aslan payı bu kardeşimiz için yapılan pazarlıkta uçup gittiği için sormak şart oluyordu…

Ve Başkan yüzde 20 karşılığı olarak Fenerbahçe’den ne kadar ödeme aldığını açıklayamayacağını söyledi.

Nasıl olur ?

 . Gerçi şeffaf davranacağı sözü ilk defa bu konuda geçersiz kalmıyor ama bu en önemlisi oluyordu.  

 . Ayrıca Fenerbahçe halka açık şirket olduğu için zaten iki kişi arasında gizli kalması gereken bir ticaret söz konusu olamazdı.

Peki neden böyle davranıyor ?

Sözleşme sonuçlanmamış olabilir mi ?

Olamaz. Çünkü tahsilatın yapıldığı anlaşılıyor. Halka açık bir şirkette nihayete ermemiş bir sözleşme dışında ödeme de yapılamaz.   

Peki başka ne ihtimal kalıyor ?

Benim iddiam, yüzde 20 hakkın gerçek karşılığının 10 milyon euro olduğudur. Söylentiler de 2.3 veya 2.5 milyon euro alındığı şeklinde telaffuz edilmektedir. Ancak akla bunun da altında bir rakam olma ihtimali geliyor. Bunu da Başkan’ın söylemeye dili varmıyor !    

Hocanın sözleşmesine hem de 1 ay sonra tazminat maddesi konulduğuna, “evet, 2.5 milyon TL” dedi, kulaklarımla duydum ve inanamadım.   

Pes birader !

Birisi size “Hâmil-i kart yakînimdir” mesajı elinde tavassutla geliyor, işe başlıyor; aylar sonra kendisi veya bir işgüzar tazminat talebinde bulunuyor ve sözleşmeye ilave ettiriyor. Böylece geldiğinden beri tek puan alamayan hocayı değiştirme imkanı da elinizden uçup gidiyor.  

Gençlerbirliği’nin sahipsiz kaldığını anlamak için sadece bu uygulamaya bakmak bile yeterlidir. Üzerine Arda Güler hakkı ve taşınmazların yok pahasına satılmasını da ekleyip; ara transferde de çoğunluğu uzun süre oynamayan futbolculardan oluşan 15-20 kişilik yeni transfer ve menajer topluluğuna ödenecek para ile de son noktayı koymuş oluyorlar.

“Başarısız olursam giderim” demek için artık çok geç !

Sadece başarısız olmakla kalmadınız, Gençlerbirliği kulübünde tutunacak bir dal da bırakmadınız…