Bandırmaspor karşısında alınan 1 puanın kıymetli olduğunu belirttik. Sivrilen 7 futbolcumuzun isimlerini öne çıkarttık. Son 4 haftada 2 galibiyet 2 beraberlik almamıza rağmen orta sıralardan ayrılamadığımızı belirttik. Buraya kadarı madalyonun birinci yüzüydü. Eğer daha fazla cilalasaydık ölçü kaçardı…
Madalyonun ikinci yüzü ise geleceğe dair risklerdi…
Vay neden tam destek vermiyorsun ?
Koskoca bir sezonun boşa gitme riski var, bunun için eksikleri söylüyorum…
Oysa, en kolayı hataları görmezden gelip sürekli alkışlamak !
Ve de tabelaya göre yazmak…
Daha da kolay olanı eleştireni eleştirmek…
Zor olanı ise toptancılık yapmadan; eleştiri konularını tek tek ele alıp, hangisinde haksızlık yapıldığını açıklamak…
Bu hoca transfer istemiyor, eleştirmeyecek miyiz ?
Sessiz kalsak tren kaçıyor…
Bu hoca Gökhan ve Yatabare’yi santrafor olarak yeterli görüyor, eleştirmeyecek miyiz ? Bu futbolcular mevcut durumlarıyla 3. lig seviyesinde takım bulabilirler mi ? Bulsalar bile kadroya girebilirler mi ?
Bunun cevabı geçen yıl sahada alındı !
Hoca bize seyir zevki olan maçlar seyrettirdiğini söylüyor. Bunu yemiş mi gözükelim ? Çoğu maçları tek devre oynattığını yüzüne söylemeyelim mi ?
Hoca kaybedilen puanların arkasından bir sürü bahane üretiyor, bunları eleştirmeyelim mi ?
Rüzgârlı saha sadece bize engel. Bütün rakipler öne geçtiklerinde yatarak vakit geçiriyorlar, bizim futbolcular hiç buna tenezzül etmiyorlar !
Son dakika golünü ligde sadece biz yiyiyoruz ve bunun için en şanssız takım biziz. Hakemler hiç lehimize karar vermiyorlar, hepsi rakiplere çalışıyor. Bunlara inanmış mı gözükelim ?
Yönetimi neden eleştiriyoruz ?
Gençlerbirliği hocalara deneyim yaşatacak kulüp değildir. Kısa da olsa, birinci adam olarak yeterli tecrübeye sahip olabilmiş çalıştırıcı bulamadıklarını söylüyoruz. Haksızlık mı ediyoruz ?
Kale arkası tribünü, bütün uyarılarımıza kulak tıkayarak kapatan ve böyle olamayacağını gördükten sonra da bu karardan çark edenleri, kaybettirdikleri para ve zaman için eleştirmeyecek miyiz ?
Kulübün son kıymetli taşınmazını da satıp, kaynağı kendileri yaratmış gibi tavır sergileyenleri hâlâ yapmadıkları ödemeler için eleştirmeyecek miyiz ?
Mayıs ayına yaklaşırken ve tam Yatabare’nin emekli olmasına günler kala 1 sene daha sözleşmesini uzatacak şartların oluşmasına izin veren yönetimi eleştirmeyecek miyiz ? Bu amatörlüğü görmezden mi geleceğiz ?
Sonuç olarak; elbette ben de eleştirilere açığım. Bu kulvarın dışındaki mesleki yazılarımı okuyanlar bilirler. İsteğim, sadece hangi konularda haksız görüldüğümün söylenmesidir. Yoksa “yönetimi ve teknik ekibi her şart içinde eleştirmeyelim, kayıtsız destekleyelim” fikri benim mizacıma uymaz. Kaldı ki yeteri kadar o işi yapanlar var zaten…
Ben de onlara katılsam veya en azından sessiz kalsam netice değişir mi ?
Mevcut inatçı tavır değişmedikçe sonuç asla değişmez…
Ve de bu takım bu kafalarla süper lige çıkamaz. Kendimizi kandırmayalım…