Hocamızın Yatabare’ye 79 dakika sabretmesi hayli şaşırtıcıydı. Sırf bu yüzden takım 67. dakikaya kadar 1 kişi eksik oynadı. Bu dakikada Kayode kırmızı kart görünce de 9 kişi oynamaya başladık. Hiç olmazsa 10 dakika önce Yatabare’yi oyundan alsa belki rakibin üstünlük kurması yine de engelenebilirdi.
Dolayısıyla takımın mücadele gücüne de haksızlık yapılmış oldu.
Futbol Yatabare’yi bırakmış. Hiç zorlamamak gerekir. Elbette 38 yaşında futbola enerjik şekilde devam edenler var ama bize isabet edecek değil ya…
Bir de Altay, 42 yaşındaki İbrahim Öztürk ve 39 yaşındaki Marco Paixao’yu oynatıyor ama mecburiyetten. Kulüpte, futbolcular da performansın bittiğini biliyorlar ama transfer yasağı sebebiyle çocukları yaşındaki meslektaşlarıyla birlikte işlerini yapmaya çalışıyorlar. Peki bizde böyle bir zorunluluk var mı ?
Penaltının gol olmaması, bizim bir penaltıcımızın olmamasından kaynaklanıyor. Bakalım bundan sonraki ilk penaltımızı kim atacak ?
Hocamızın sesini duyar gibiyim; “hele o dakika bir gelsin de karar veririz” tarzında bir cevap olmalı. Arada sırada penaltı kaçabilir. Ancak 3 penaltı arka arkaya kaçıyorsa, bu iş üzerinde fazla kafa yorulmadığına işarettir.
74. dakikada yapılan bir ortayı kale önünde ofsayt pozisyonda bekleyen Amilton golün iptal edileceğini bizden önce görmeliydi. Böyle olmadığı gibi bir de yan hakeme gidip işaret parmağını iki yana sallayarak “ofsayt yok” mesajı vermesi tam bir komediydi…
Seyircimizin büyük desteğine rağmen kendi sahamızda oynadığımız 8 maçtan sadece 3 galibiyet çıkartabilmişiz. 3 beraberlik ve 2 yenilgi, bu avantajı kullanamadığımızı gösteriyor.
Geçen haftaki yazımda; beraberliklerin fazla olduğu 8 maçlık yenilmezlik serisinin üst sıralar için yeterli olmadığını yazmıştım. İşte ilk yarının bitmesine 2 hafta kala maç başına puan ortalamamız 1.6’ dır. Gol averajımız da sadece 1’dir. Bunları artıramazsak play off oynayamayız. Son düzlüğe yedinci sırada girsek bile 3 maç üst üste kazanamayız.
Bakalım hocamız maçtan sonra neler söylemiş ?
“Sakatlarımız var, sakatlıktan dönüp hazır olmayanlar var. Bunlar kolay değil. Kadro derinliğimizin olmaması bizi etkiliyor…” demiş.
Peki hocam sakatlıktan dönüp henüz hazır olmayan futbolcuya penaltı attırılır mı ?
Hoca devam ediyor ;
“Kadro bütçesi olarak ligin en az değerdeki 5-6 takımından birisiyiz. Rakibimiz Göztepe’nin 2-3 futbolcusunun değeri bizim tüm takımımız kadar” diyor.
Hele şükür, bizim 3 aydır söylediklerimize yeni mi sıra geldi hocam ?
Kadro derinliğinin olmadığını, sakatlıklar ve cezalar başlayınca sorunların artacağını transfer sezonunun kapandığı günden beri söylemiyor muyuz ?
Neyse ki hiç olmazsa ara transfer döneminden önce söyleyerek, patronlarına gaz veren ve yanlış yönlendiren yancıların etkisini belki azaltabilirsin.
En azından öyle ümit etmek istiyorum !