İki hafta önce oynadığımız Ziraat Türkiye Kupası maçında; toplam kadro değeri 75 bin euro olan Kütahya Belediyespor’u ancak uzatma dakikalarında atabildiğimiz tek golle eleyebilmiştik. Bu ayıp bize yeterdi ama ders almadık. Arkasından Kasımpaşa’nın alt yapı takımı tarafından kupadan elendik, yine ders almadık. Dün de puan cetvelinin dibine demir atan ve sanki basketbol takımı gibi eksi 19 averajla Ankara’ya gelen Adanaspor’u mutlu ettik.
Yine ders aldığımıza dair işaret görmüyoruz…
Yancıların güzel bahaneleri vardı, bu maçtan sonra da bekledim ama henüz gelmedi. Örneğin Kütahya maçında işler kötü giderken iyi yerden yakalamışlar (!), hakemin sırtındaki “Kütahya” yazısına takmışlardı !
Yani ters bir durumda ‘hakem kararı ile elenmenin’ yolu yapılıyordu.
Beni uzatma dakikalarında arayan arkadaştan, bu cahilleri uyandırmasını rica ettim. Kütahya Seramik, Ekim 23’te TFF ile yaptığı ve 2026-2027 sezonu sonuna kadar sürecek 4 yıllık anlaşma ile hakem formalarına sponsor olmuştu. Ve de Kütahya Seramik ile Kütahya Belediyespor arasında herhangi bir bağ yoktu. Nitekim kendi ligindeki yeri de bunu açıkça gösteriyordu.
Gelelim dünkü maça;
Taraftar, “Recep Karatepe istifa” diyor. Haklılar ama adres yanlış !
Hoca bir profesyonel çalışan ve sözleşmesi var. Neden istifa etsin ?
Oysa Karatepe’nin geldiği günden beri yanlış seçim olduğunu ve belki seneler sonra tecrübe kazandıkça ancak bu şansı zorlayabileceğini söyledik durduk.
Ancak göreve gelmek için kimsenin başına silah dayamadığına göre yönetim bu başarısızlığın hesabını tek başına vermelidir. Hocayı da bir şekilde ayrılmaya ikna etmelidirler…
Gençlerbirliği yönetimi yanlış strateji geliştirmiştir…
Kimin gitmesini istiyorlarsa alacağını ödemiyorlar ve kendilerine göre sorun kendiliğinden çözülüyor. İşin rezilliğine bakar mısınız ?
Belki hoca için de benzer formül düşünüyorlardır.
Zira duyduğumuza göre hocanın gönderilmesini isteyen bazı yöneticiler varmış ama Osman Sungur göndermeyeceğini söylüyormuş. Malum daha yeni “ben tek başımayım, yönetim ekibim yok” demeye getirmedi mi ?
Eh onların siyah dediğine beyaz demesi kadar normal bir şey olabilir mi ?
Herhalde önce takımı alt lige gönderecekler, sonra da hoca ile el ele birlikte yolculuğa çıkacaklar. Tercih kendisinin, memlekette demokrasi var !
Sonuç olarak; bize zaman kaybettiren Başkan ile hoca 2 puan yukardaki play off bölgesini gözlerine kestirmişler ama 2 puan alttaki düşme bölgesini hesap dışı bırakmışlardır. Yatabare, Gökhan, Djitte, Mikail ve Elias Durmaz ile hangi rotanın daha kestirme olacağını çözemeyen bir hoca “transfere gerek yok” diyebiliyor. Sadece bu öngörüsüzlük için bile final yapsa yeridir…
Aklıma bir başka ihtimal daha geliyor ama ispatlayamayacağım için söyleyemiyorum.
Kendisini tek adam gören anlayışın sahibi olan Başkan’da inadını sürdürdüğüne göre bir sezon daha kaybedilmek üzeredir, cümleten geçmiş olsun !