Sadece 3 puan !

Tabelaya bakarak yazı yazmamızı kimse bizden beklemesin. Çok kötü bir ilk yarı oynandı. Hani ortada oyun olmaz da; heyecan olur, mücadele olur, hiç birisi yoktu…

Hadi rakip deplasmana gelmiş ve önce 1 puanı garantiye almayı düşünüyor.

Peki ev sahibi ne oynadı ?

Bize bunu en iyi anlatacak olan hocadır…

Tek isabetli şut devrenin sonuna doğru geldi. O da kalecinin kucağına…

Bundan başka isabetsiz bile olsa başka şut yok…

Korner yok (rakibin 3 adet), orta sayısı 4 (rakibin 12), final pasları yapılamadı…

Yani dışardan bakan tarafsız bir göz bizim takımın deplasmana geldiğini sanırdı.

Bu kadar kötü performansa, devre arasında en az 3 oyuncu değişikliği beklersiniz değil mi ?

Yok öyle olmadı !

İkinci yarıya aynı kadro ile başlayan hoca, 9 dakika sonra saha kenarına 2 oyuncu gönderdi. Bu oyuncuların 59. dakikada oyuna girmesi sizleri yanıltmasın, 5 dakika oyun durmadığı için kenarda beklemek zorunda kaldılar.

Yani devre arasında bu perişan oyuna müdahale etmesi gereken hoca 9 dakika sonra yeni bir olumsuzluk görmüş olacak ki, oyuncu değiştirmeye karar veriyor.

İkinci yarıda ilk ciddi tehlikeyi 65. dakikada Amilton ile yarattık. 69. dakikadaki gol ise 2 usta ayağın (Amilton-Djitte) ortak organizasyonu ile geldi.

O kadar !

Maçın tamamında rakip ceza sahasında topla buluşma bizim 14, rakibin 21, toplam orta sayısı bizim 6, rakibin 21 idi…

“Herşey istatistik değildir” diyenler, Amilton ve Djitte dışında maç içinde parlayan 2 kişinin daha ismini ortaya koyabilirler mi ?

Eğer bu 3 puana bakarak tedaviyi ihmal edersek, önümüzdeki haftalar bu kadar kolay geçmez. Başkan’ın ifadesiyle söylüyorum; ortada “sportif mimari” ile oluşan bir takım yok. İyi transferler yanında başarısız transferler de var. Dolayısıyla bir bütünlüğün olmadığı yerde sportif mimariden bahsedilemez.    

Kadro değerinin yüksek olması bazen kaliteyi ifade edebilir bazen de yenilen kazıklardan kaynaklanabilir. Her iki konuda da önümüzde pek çok örnek vardır.

Sonuç olarak; en erken 10-12. hafta sonunda ligdeki sıralama istikrar kazanır. Yoksa bu gün için Sakaryaspor ve Ankaragücü’nün bulundukları sıralarda kalması beklenir ki; oynadıkları oyun bunun tam tersini söylüyor.