Samsunspor'un başarılı teknik direktörü Thomas Reis, açıklamalarda bulundu.
Geçmişte sadece Almanya'da görev yaptınız ve ilk yurtdışı deneyimi olarak Samsunspor'un başına geçmeyi tercih ettiniz. Samsunspor'un sizi ikna eden yönü ve projesi neydi? Almanya ile Türkiye arasında futbola bakış konusundaki farklılıklar nelerdir ve bu farklılıklar sebebiyle göreve başladığınızda zorlandınız mı?
-Dediğiniz gibi, Almanya dışındaki ilk iş deneyimimi Samsunspor'da yaşıyorum. O dönemde henüz konuştuğum bir kulüp yoktu. Benimle ilk teması, Futbol Direktörü Fuat Çapa kurdu.Projeyi dinledikten sonra ben de kendimi iyi hissettim. Transfer yasağı sebebiyle sezonun zor geçeceği de söylendi. Ama ben zorlukları ve özel görevleri seven biriyim. Samsunspor'un yurtdışında çalışmak adına iyi bir fırsat olduğunu düşündüğümden dolayı bu görevi kabul ettim.
Almanya ve Türkiye arasındaki futbol farklılıkları hakkında konuşmam gerekirse; Almanya'da daha genç ve hızlı oyuncular mevcut. Türkiye'ye baktığımızda ise daha çok tecrübeli oyuncular görüyoruz. Takımda tecrübeli oyuncular bulundurmak, Türkiye'de şampiyon olmak için yeterli olabilir fakat Avrupa'da bu başarıyı yakalayamıyoruz. Türk futbolunda kesinlikle daha fiziksel bir futbol oynandığını söyleyebilirim. Bir takım 1-0 öne geçtiğinde zamana oynamaya çalışıyor ve bu benim anlamakta zorluk çektiğim bir şey. Buna ek olarak, topun oyunda kalma süresi kesinlikle Almanya'da daha yüksek.
Samsunspor'un başına geçmeden önce takımın bir önceki teknik direktörü Markus Gisdol ile görüşme fırsatı buldunuz mu? Samsun şehri, Samsun halkı, kulüp yönetimi ile ilgili size tavsiyelerde bulundu mu?
-Görevi devraldığımda Gisdol ile herhangi bir temasım olmadı çünkü takımı kendim gözlemlemek istedim. Daha sonrasında telefonla görüşme fırsatı buldum, zaten Almanya'dan birbirimizi tanıyoruz. Bana takım, oyuncular ve kulüple alakalı bazı bilgiler verdi. İlginç bilgiler verdiğini söyleyebilirim. Alanyaspor ile oynadığımız maçta da bizi ziyaret etti ve kendi hissiyatının çok pozitif olduğunu, böyle devam etmemiz gerektiğini söyledi. Takım ve kulüp olarak sergilediğimiz futboldan dolayı çok mutlu. Kendisi de burada hoca olarak zorlu bir sezonda çok iyi performans göstermişti.
Transfer yasağı olan bir kulüpte çalışmanın avantajları ve dezavantajları bir teknik direktör açısından nelerdir?
-Birçok insan transfer yasağının negatif bir durum olduğunu düşünüyor. Ben ise farklı bir perspektiften bakıyorum. Transfer yasağınız olduğunda, yerini doldurmanız gereken bir oyuncu bulunmuyor. Dolayısıyla transfer konusu ile uğraşmıyorsunuz. Geçen sezon Markus Gisdol takımın başına geldiğinde, takımın içinde bulunduğu pozisyon bu sezona oranla çok farklıydı ama benim de şöyle bir artım oldu: Ben sezon başlangıcında takıma geldim ve oyuncularıma ne tür bir oyun beklediğimi, kendi felsefemi anlatma fırsatı buldum.
Tüm sezon boyunca maç maç gitmeye çalıştık, sonuçların istediğimiz gibi olması bize de özgüven kazandırdı. Geçtiğimiz sezon, deplasman galibiyeti alma konusunda bazı sıkıntılar yaşıyorduk ama bu sezon bu durumu kırdık ve sezon başından itibaren çok bir performans sergilediğimizi söyleyebilirim.
Samsunspor'da inanılmaz bir takım ruhu var. Bu beni çok mutlu ediyor. İş arkadaşlarım bana çok fazla katkı sağlıyor. Takım içerisindeki ortamımız bir aile gibi. Umarım biz de takımla elde edeceğimiz başarılarla birlikte taraftarımızı mutlu ederiz.
Samsunspor taraftarları arasında oldukça sevilen bir figürsünüz ve sizi gelecek sezon da takımın başında görmek istiyorlar. Takımla var olan kontratınız bu yaz sona eriyor. Sözleşme uzatmaları konusunda kulüple bir görüşme gerçekleştirdiniz mi? Takımda kalma konusunda ne düşünüyorsunuz?
-İnsanların beni sevmesi ve burada kalmamı istemesi benim açımdan büyük bir gurur kaynağı. Kulüple 1+1 yıllık sözleşmem var fakat benim için en önemli şey, kulüple bu sezon göstereceğimiz performans. Daha oynamamız gereken 9 karşılaşma var ve 3. sıradayız. Kendi pozisyonumuzu korumak istiyoruz fakat elbette bu çok zor olacaktır. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız.
Futbol Direktörümüz Fuat Çapa ile iletişimdeyim ve gelecek yılın planlamasını yapıyoruz. Dediğim gibi 1+1 yıllık bir sözleşmem var ve iki tarafın da mutlu olması halinde bu birliktelik sürecek.
Samsunspor'da oldukça başarılı bir dönem geçirdiniz ve Avrupa kupalarına katılmaya çok yakınsınız. Avrupa'da Anadolu takımlarının başarısına çok nadiren denk geliyoruz. Sizce Samsunspor, kulüp olarak Avrupa'da başarılı olabilecek yapıya sahip mi? Samsunspor Avrupa'da neleri hedeflemeli?
-Sezonun genelinde Avrupa ile alakalı çok fazla konuşmak istemediğimi dile getirmiştim. Bizim birincil hedefimiz ligde kalmaktı. Göstermiş olduğumuz performansla bu hedefi erken yakaladık fakat daha oynayacağımız 9 maç, toplayabileceğimiz 27 puan var. Belki bunların bir kısmını kazanacağız, belki bir kısmını kaybedeceğiz. Sezonun sonunda pozisyonlar nasıl şekillenir bilemiyorum fakat bu hafta oynayacağımız çok önemli bir Kasımpaşa maçı var. 3. sırada kalabilmek adına kazanmamız gereken bir maç. Sonuçta Beşiktaş, Göztepe, Eyüpspor gibi takımlar da bu pozisyona gelebilmek için iyi performans sergiliyor. Bu sezon üçüncülük, dördüncülük ve beşincilik için bir savaş var. Biz üçüncülükte kalmak istiyoruz. Umarım, sezon genelinde nasıl performans sergilediysek sezon sonunda da aynı performansı gösteririz.
Bir başarıdan söz ediyoruz, başarı; etrafınızdaki insanların size nasıl yardım ettiğiyle çok ilgili bir durum. Dar bir kadromuz ve iki sakat futbolcumuz var. İmkanlarımız bu alanda biraz kısıtlı. Taraftarlarımız elbette hayal kurabilirler. Fakat ben yapım gereği hayalperest bir insan değilim. Bizim işimiz, antrenmanlarda elimizden gelenin en iyisini yapmak ve maçlarda da istediğimiz sonucu elde etmek için en iyi performansımızı göstermek. Bu şekilde devam edersek, sezon sonunda elde edeceğimiz başarıyı en iyi şekilde kutlayacağız.
Başkan Yüksel Yıldırım ve Futbol Direktörü Fuat Çapa'yla olan ilişkiniz nasıl? Transfer çalışmalarında Samsunspor'un iyi bir dönem geçirmesini bekliyor musunuz ve dünyadan herhangi bir oyuncuyu transfer etmek isteseydiniz Samsunspor'da hangi oyuncuyu görmek isterdiniz?
-Futbol Direktörümüz Fuat Çapa ile her zaman iletişim halindeyim. Kendisiyle düzenli bir şekilde konuşuyorum. Başkan Yüksel Yıldırım ise takıma çok ciddi yardımlarda bulundu ve takımı çok iyi bir seviyeye getirdi. Açıkçası, o olmasaydı, şu anda Süper Lig'de olmayabilirdik. Takımın başarısı için var gücüyle çalışıyor.
Transferlerle alakalı olan kısma daha sonra bakacağız. Şu anda transferi konuşmak istemiyorum çünkü kadroda bulunan oyunculara saygısızlık olacağını düşünüyorum. Tabii ki kulüp olarak gelecek senenin planlamasını yapıyoruz. Takımımızdaki oyuncuların da geleceklerini planladığını düşünüyorum ama benim için en önemlisi, bu sezonki takım performansı ve elimdeki kadro. Sezon bittikten sonra Fuat Hocamızla transfer yapacağımız bölgelerle alakalı konuşacağız. Şu anda elimdeki oyuncu grubuyla oldukça mutluyum.
Geçmişte altyapılarda görev almıştınız. Samsunspor, kendi kulüp değerleri gereği, altyapıya oldukça önem veren ve geçmişinden bu yana Türk futboluna büyük değerler kazandırmış bir kulüp. Başkan Yüksel Yıldırım'ın da bu konuda çalışmaları olduğunu biliyoruz. Siz, takımınızdaki genç oyuncuların gelişimleri hakkında neler söylemek istersiniz?
-Genç oyuncularımız, kulübümüz için oldukça önemli. Çoğu bizimle antrenmana çıktı ve istediğimiz performansı göstermeleri adına onlara yol göstermeye çalışıyoruz. Elbette ki, oyunları bazen bizi mutlu ediyor, bazen de hayal kırıklığına uğratıyor. Sonuçta onların da Süper Lig'de oynamak gibi bir hayali var. Bu da kolay değil fakat ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Bizimle birlikte oldukları sürece öğrenmeye çalışıyorlar. Örneğin Bedirhan Çetin, bizimle bir iki maçta süre buldu ve çok da iyi performans sergiledi. Muhammet Ali Özbaskıcı da çok yetenekli bir oyuncu fakat öğrenmesi gereken çok şey var. Umarım bu genç yetenekleri daha büyük stadyumlarda izleme şansımız olur ki bizim kulüp olarak da beklentimiz bu yönde. Sürekli olarak onların sorunlarını dinleyen ve bu sorunları çözen profesyonellerimiz var. Genç oyuncularımızla devamlı iletişim halindeyiz.
Türkiye'de altyapılar konusunda bir soruna dikkat çekmek istiyorum: Genç oyuncularımız deplasmanlara gittiğinde otobüsle çok uzun yolculuklar yapmak zorunda kalıyorlar. Cumartesi oynamaları gereken bir maç için perşembe akşamından yola çıkıyorlar. Bu da onların çok yorucu bir yolculuk yaptığı anlamına geliyor. Bu da Türkiye'deki genç oyuncuların yaşadığı en büyük problemlerden bir tanesi.
Samsunspor logosunda bulunan Mustafa Kemal Atatürk Anıtı'nı ziyaret etme şansınız oldu mu? Samsun'da en çok nereye gitmeyi seviyorsunuz? Atakum olduğunu tahmin edebiliyorum fakat özel bir lokasyonunuz var mı?
-Maalesef henüz anıtı ziyaret etme fırsatı bulamadım. Ancak ailem buraya geldiğinde Bandırma Vapuru'nu ziyaret etme şansı yakaladım. Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülke ve bu kulüp için değeri oldukça yüksek. Sonuçta Atatürk'ü göğsümüzde taşıyan tek kulübüz.
Ben daha çok şehrin merkezini, eski yapıları seven biriyim. Eski mağazaları, eski dükkanları ziyaret etmeyi ve buralardan alışveriş yapmayı çok seviyorum. Samsun'daki insanlar oldukça cana yakın ve çok çalışkan. Bana yardım etmeyi çok seviyorlar ve çok nazikler. Bu da beni çok mutlu ediyor. Genel itibarıyla Eski Samsun'u çok seviyorum.