2011’de Sırbistan Yıldız Milli Takım antrenörü, “Türkiye’nin insan kaynağı müthiş” demişti. Biz de onların altyapı faaliyetlerine ve yetiştirdikleri yıldızlara gıpta ile bakıyorduk.
2011’de gelen Dünya ve Avrupa şampiyonlukları voleybolumuza ‘Beyaz Gölge’ etkisi yaptı. Türkiye’nin altyapısı da parmakla gösterilir oldu, hatta göç almaya başladı. Bu anlamda açılan TVF Lisesinde ‘koşullar ve eğitim daha iyi’ diyerek gelen Sırp. Bosna asıllı öğrenciler eğitim görüyor.
Bu kızçelerden (Balkan göçmenleri tarafından kullanılan ‘genç kız veya kız çocuk anlamındaki sesleniş nidası) ikisi ile küçük bir söyleşi yaptık. Halkbank’ın Bosna asıllı oyuncusu Marko Matic de yardımcı oldu.
TVF Spor Lisesi, 10.sınıfta okuyan iki öğrenci; Hena Turkovic ile Katarina Kosic.
İdealleri, iyi birer voleybolcu olarak Türk Milli Takım forması giymek. İki genç sporcunun gönlünde yatan takımlar da var elbette. Hena Fenerbahçe, Katarina Eczacıbaşı’nda oynamak istiyor.
Hena smaçör 17 yaşında 1.95 metre boyunda, Katarina 15 yaşında pasör çaprazı boyu 1.90 metre.
Hena Sırbistan’dan gelmiş, Bosna Hersek vatandaşlığı da var. Katarina, Bosna Hersek vatandaşı.
Türkiye’den bir kulüp bu genç hanımları ve başkalarını Türkiye’ye getirmiş, sonra ilgilenmemiş. Onlar da TVF Spor Lisesi’ndeki altyapı ordusuna katılmışlar.
Neden Türkiye? Sorusuna şu yanıtı veriyorlar:
Hena: Ben voleybolcu olmayı başarmak için geldim buraya. Kadınlar için Türkiye en iyi yer. Sırbistan altyapısı da iyi ama Türkiye’nin düzeyinde değiller,
Katarina: Ben de iyi bir voleybolcu olabilmek için buraya geldim, imkanlar çok daha iyi. Türkiye en iyi.
‘Kızçeler’ buraya nasıl geldiniz? Sorusunu birlikte şöyle yanıtladılar:
Bir kulüp bizi transfer ederek getirdi. Sonra ilgilenmediler, biz de bir proje gibi yurda geçtik; hem barınma hem antrenman olanağı bulduk. Sonra okula da girdik. İnşallah Milli Takım’a kadar yükseleceğiz. Bu arada eklemeliyiz ki, okulun ve yurdun sunduğu imkanlardan çok memnunuz, her şey çok güzel.
Hangi milli takımı seçeceksiniz?
Hena: Türk Milli Takımı, şeref olur bizim için.
Katarina: Türk Milli Takımı.
Liseyi bitirdikten sonraki hedefleri spor akademileri.
Hena, “Ben de babam gibi Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nü kazanıp devam etmek istiyorum. Babam benim için her şeyi yaptı, ben de böylece ona teşekkür etmek arzusundayım,”
Katarina için de hedef aynı, “Sporun akademik eğitimini de almak istiyorum. Evet üst düzey voleybol oynamak istiyoruz ama eğitimi de bırakmayacağız.”
Yurttaki arkadaşları ile ilişkileri çok iyiymiş ama bir farkla; sporun doğasında olan rekabet. Zaten herkes herkesi rakip olarak görüyormuş. Hena ve Katarina’yı da rakip olarak değerlendiriyorlar. Onlar da bunu normal karşılıyor.