1.İki Ay Önceki A Milli Takım Bu Kadar Şahane Değildi!
2 ay önce A Milli Takım, EURO 2024 son 16 turunda Avusturya’yı saf dışı bırakarak son 8 takım arasına kalmış, yarı finale çıkma umut ve beklentisi Hollanda engeline takılmıştı. Oysa Hollanda maçında iyi oynayan taraf A Milliler olmuştu.
Son iki maçlık Galler ve İzlanda maçlarının performansı bir kez daha şunu gösterdi; süreklilik bu oyunun önce asgari vasatı sonra yüksek kalitesi için “olmazsa olmazı.”
2.Galler Maçı, Hazırlık Maçı Havasındaydı(!)
A Milliler resmi maç olmasına rağmen üç gün önce deplasmanda oynadığı Galler maçına sanki hazırlık maçı havasında çıkmıştı.
Bu hava A Millere hem oyun hem de skor üstünlüğü getirmedi.
3.A Milliler Bireysel Olarak İyi; Takım Olarak İnişli Çıkışlı!
A Milliler bireysel olarak iyi formasyona sahip; ancak takım olarak anılan kaliteyi yansıtamıyor. Bunun temel nedenleri arasında takımlarında yeterli süre bulamamaları geliyor. Bu durum sanatkar futbolcuların inişli çıkışlı performans göstermelerine neden oluyor.
Resmi maç olmasına rağmen üç gün önce deplasmanda oynadığı Galler maçına sanki hazırlık maçı havasında çıkmıştı.
Galler’in her istatistikteki maç sayıları da bu yargıyı somutlandırıyor.
Topla oynamada %67’ye %37 , kornerlerde 4’e 3, ceza sahası içinde topla buluşmada 26’ya 11, isabetli ortalarda da 8’e 3 Galler üstünlüğü vardı.
Gol beklentisi de Galler’in lehine 2.39 iken; A Milli Takımın sadece 0.69 da kalması da ofansif olarak yetersizliğin başka bir kalemi oldu.
Galler karşısında Sol kanat yeri olmamasına karşın Mert mücadelesiyle dikkat çekerken, A Mili takımın santraforsuz oyunu takımın ofans yönündeki eksikliğin görünen fotoğrafıydı.
Galatasaray da İcardi ve Batshuayi varken santrafor oynayamayacak olan Barış’ın Fizik gücü yüksek Galler karşısında bu görevi yapmakta zorlandı.
4.İzlanda Maçı İstek, Oyun Gücü ve Skor Vardı
A Milli Takım müthiş bir taraftar desteğiyle İzlanda maçına istekli başladı. Maç boyunca mücadele gücünü yansıttı.
Maça golle başlaması da takımın oyun gücüne ivme kazandırdı.
A Milli Takımda 16 oyuncu süre aldı. Maçın açık ara en iyisi Kerem Aktürkoğlu’ydu.
Maçta dikkat çeken diğer isimler; kendine özgü defans arkasına ve arasına attığı paslarla Arda Güler, Şok ve sürekli preslerle top kapmada fark gösteren İsmail Yüksek ve Sağ kanattan ters sol ayağıyla diyagonal toplar atan İrfan Can Kahveci oyuna güç, renk ve tabela katkısı getirdiler.
Kalede Mert belirgin bir hata yapmadı. Grupta üç golü de kornerden bulan İzlanda’dan yine bir korner golünü kalemizde görmemiz Önce Mert’e sonra takım savunmasına yazdı.
Defans bloğunda Sağ kanat yerinde oynayınca Mert Müldür daha iyi takıma katkı verdi.
Sol kanatta Eren hem pozisyon, hem ilk müdahalelerde oyundan hiç düşmedi.
Eren, Trabzonspor’da klasikleşen, “Ferdi Kadıoğlu olsaydı’” dedirtmeyecek bir oyun gücüyle 1. ve 2. bölge geçişleriyle de sol kanatta Kerem ile uyum içinde maç çıkardı.
Abdulkerim ve Merih fizik gücü en önemli takım artısı olan İzlanda karşısında hiç geri vites yapmayarak, takımın defans bloğunda sağlam ve özgüvenli durdular.
A Milli takım orta sahada İsmail, Hakan ve Arda ile futbol adına oyunun defans ve ofans yönünder iyi işler yaptılar.
Forvet olarak Umut Nayır gayretli ve rakibin sertliğinden yılmayan görüntüdeydi. Umut fizik gücünü ve pozisyon bilgisini artırmasıyla İzlanda maçında 6 pastan değerlendiremediği pozisyonları daha net vuruşlara dönüştürecek formasyonda göründü.
5.Maç Sonunda Galibiyetle Gelen Tarihsel ve Güncel Anlamlı İletişimler
Bu grupta bu oyunla Galler dahil, İzlanda ve Karadağ A Milli Takıma rakip olacak gibi gözükmüyor. Türkiye futbol coğrafyası Türkiye’nin de B Liginden bir an önce yukarı Lige çıkmasını bekliyor.
Yeterki; A Milli Takım mücadele etsin, fizik kalitesini düşürmesin ve temaslı oyundan kaçmasın.
Çünkü; Galler ve İzlanda maçlarının verebileceği en temel ders ve kazanım; “A Milli Takımın mücadele ettiği ve edebildiği her maçı lehine çevirecek kaliteye sahip olduğudur”.
A Milli Takımda İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül günü gelen bu 3 puanlı, 3 gollü galibiyet anlamlıydı.
Her zaman gönülden minnetle, şükranla rahmetle andığımız, 102 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 9 Eylül günü Kurtuluş Savaşını kazanarak Ulusal Bağımsızlığımızı ilan ettiği günde, A Milli Takım aldığı bu galibiyetle Türkiye Cumhuriyet’inin tarihsel gününün anlamına güncel sportif bir başarı katmış oldu.
Bu başarıyı da müthiş İzmir Halkı coşkuyla ve hakkıyla kutladı.
Maç sonu Arda ve Kerem’in açıklamaları yaşlarından daha olgun, duygusal, içten ama bilgi vericiydi.
Benfica markasını taşıyacak olması Kerem’i rahatlatmış ve özgüvenini yerine getirmiş göründü.
6.Bitirirken; Montella İnadından Vazgeçti; Ama!..
A Milli Takımın sorumlusu Montella, son yılların en beceriksiz ve bundan önceki TFF’nin en olumlu kararı olarak iyi bir seçim olarak bu satırlarda sıkça dillendirildi. Montella İzlanda maçında Umut Nayır ile başlayarak santraforsuz oynama inadından vazgeçmiş göründü.
Ama, Montella, maç sonu santrafor temalı soruları tepkiyle karşılarken cevapları Kerem’in 3 golü üzerinden açıklamayı tercih etti. Oysa, Montella hepimizin gördüğü oyun planını santraforlu ya da santraforsuz olarak anlatsa bu oyunun bilgi yönünü de kullanmış ve genç hocalara da bir veri katmış olurdu.
Kaynak
Galler-Türkiye maçı 0-0. Galler. Almanya. 06.09.2024
Türkiye-İzlanda 3-1 İzmir: Türkiye. 09.09.2024.
İletişim ve Erişim
Dr. Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
ORCID : https://orcid.org/0000-0003-3488-1021
Web (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara
Web (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara
Spor: :www.yurtspor.com. yazarlar
Eğitim-Sosyoloji Güncel : www.mektepligazete.köşe yazıları
Bilim-Araştırma: www.mektepligazete.bülten
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1
Blog :mustafakaragacli.blogspot.com