Ankaragücü'nün gönülden seven taraftarların enseyi karartmasına hiç gerek yok...
Küme düşmek son değildir.
Belki dibe vurup daha yukarı tırmanmak için bulunmaz bir fırsattır.
Ama doğru sistem, doğru isimler ve doğru duruş ile Ankaragücü küllerinden doğar...
Öncelikle altyapı ile A Takım arasında mutlaka iyi bir bağ kurulmalı...
Görev alacak teknik adama altyapı oyuncularına daha çok şans tanıması için baskı yapılmalı...
Çünkü taşıma suyla değirmen dönmüyor...
Zengin başkan değil, kulübü iyi yönetecek, kulübün haklarını koruyacak isimlerin olması gerek...
Hak aramanın hakeme yumruk atmak olmadığını bilmek gerek...
Hakeme yumruk atan isme onur vermek yerine, son parasını maç biletine veren taraftaftara sahip çıkmak gerek...
Doğrunun peşinden gitmek gerek... Kulübe zarar verse de doğruya alkış tutmak gerek...
Çünkü o doğru kulübü kötü yönetenlere daha büyük zarar verecek ve işlerin düzgün yürümesi için dikkatli olmalarını sağlayacaktır.
Hiç kimsenin kulüpten büyük olmadığını, kutsal olmadığını anlamamız gerek.
Faruk Koca ve ekibi bu kulübü 3 kez küme düşürmüştür.
Saray'ın görevlendirdiği Faruk Koca borçsuz ve transfer yasağı olmayan kulüp vaat etmiştir.
Ama borç da vardır, transfer yasağı da...
Yeni transfer yasakları da yola çıkmak üzeredir.
Ankaragücü'nü siyasetin oyuncağı yapmıştır.
Hatalar ve yapılması gerekenler uzar gider...
Şimdilik bu kadar yeter...
Ama taraftara da bir çift söz etmeden gitmek olmaz...
Bedava bilet, rant derdinde olanların peşinden gitmeyin...
Haksızlığa karşı sesinizi daha gür çıkartın...