Önemli gazetelerimizden biri güya Gençlerbirliği Başkanı Niyazi Akdaş ile söyleşi yapmış. Oysa kendisi şu anda başkan değil ki…
Böyle bir talep geldiğinde Sayın Akdaş da, “benim yetkim yok kulüp adına konuşamam” dememiş bayağı da Başkan gibi konuşmuş !
Bize vermekten kaçındığı ne kadar bilgi varsa ortaya dökmüş.
Yani neresinden tutsanız elinizde kalıyor…
Buradan çıkardığımız en önemli sonuç; Sayın Niyazi Akdaş’ın üçüncü defa yuvaya dönüş yaptığıdır. Peki şaşıran var mı ?
Bunu gerçekten çok merak ediyorum. Başkan’ın gidişine göz yaşı dökene hiç rastlamamıştım ama bunun kesin bir veda olmadığını bildiklerinden mi, yoksa bu gidişi kayıp görmediklerinden mi kaynaklandığını tam çözememiştim !
Ancak son zamanlarda yancıların sahneye koyduğu “Baba bizi bırakma” piyesini seyretmeye başlayınca yavaş yavaş uyanmaya başladım.
Ve kendime kızdım. Bu oyunu 1 sene evvel de seyrettiğim halde niye ikinci defa seyretme dalgınlığına düşmüştüm acaba ?
Gayet basit, geçen seneki oyun fazla tutmadığından tekrar sergilenmez zannettiğim için yanılmışım !
Bir ricam var; önümüzdeki sene tiyatromuz kapanmazsa, daha değişik bir oyun sergilensin ki seyredene de bıkkınlık vermesin…
Şaka bir yana; başkan bu vesileyle 2 Türkiye rekorunu birden kırdı.
Arz edeyim;
. En kısa zaman diliminde en fazla kongre kararı alan kulüp başkanı rekoru,
. En kısa zaman diliminde en fazla seçim kazanan kulüp başkanı rekoru.
Hepimize hayırlı uğurlu olsun…
Bütün liglerde şampiyon olan, gol kralı çıkaran birçok kulüp var; peki bizim rekorlara yanaşabilecek tek kulüp var mı ?
100 yıllık kulüp olmak o kadar kolay mı; kendinize öyle değişik bir kulvar bulacaksınız ki, fark yaratmanın ne olduğunu da dünya alem görsün…
Nitekim gördüler de…
Gençlerbirliği’nin başkansız kalmayacağına, son zamanlarda iyice ikna olmuş bulunuyoruz. Niyazi bey ‘gider gibi yapmasına rağmen’ o koltuğa talip çıktığını izledik. Buradan Sayın Osman Sungur’u bir taraftar olarak kutluyorum. Ayrıca hazırlık çalışmalarını her daim sıcak tutmasını öneririm. Zira “küstüm gidiyorum” alışkanlığı tekrar nüksedebilir…
Arda Güler transferinde yediğimiz kazığı sorgulaması gereken bir çekirdekçi kardeşimiz, “Arda Güler’den gelen yüzde 20’lik pay sayesinde yapılan transferlerle ligde kaldık” diyebiliyor.
Ne söylemek lazım ?
Böyle başa böyle tarak !
Zamanında bu pay teminat gösterilerek bulunacak para ile transfer yapılsaydı, sadece bu seneyi değil geleceğimizi de kurtaracağımızı daha ilk günden söylemiştik. O günlerin üzerinden aylar geçti…
Arda, Real Madrid’e gitmesine ve maddi gerçek ortaya çıkmasına rağmen beceriksizliği eleştiremeyen çekirdekçiler, bir de üstüne alkış tutuyorlar…
Biz mi ?
‘Hoş geldin’ demekten yorulduk büyük Başkan !