Eğer “Biz voleybol ülkesiyiz” dersek kadın voleybolcularımıza haksızlık etmiş oluruz. Onlar kredilerini çok artırdılar; biraz iniş çıkış bile mazur görülebilir.
Erkek voleybolünde ise vasat ülkeler arasındayız. Arada sırada alacağımız galibiyetleri bekliyoruz ama bunun da zor olacağı anlaşılıyor.
İlk defa katıldığımız Milletler Ligi’nde kendi sahamızda ve muhteşem seyircimiz önünde 4 maçta 4 yenilgi aldık. 16 takımlı ligde şu anda 15. sıradayız.
ABD’yi gözümüze kestirmiştik ama olmadı. Bizden önceki 3 maçı da kaybeden rakibimize ilaç gibi geldik. Üç maçta sadece 1 set almışlardı ama bizi net skorla yendiler. Kenar yönetimi yok hükmündeydi. Antrenör kenarda heykel gibi hareketsiz ve heyecansızdı…
Federasyon içinde de bir rehavet olduğu o kadar açık ki; kızlarımızı Amerika’ya ekonomi sınıfta göndermek bir yana koca uçak içinde her birini bir yere savurmuşlar. Yan yana düşen oyuncularımız kendilerini şanslı sayıyorlar. Şampiyona yakışır yönetim istemek bu kızların en doğal hakkıdır…
Başarılı Federasyon Başkanımızın bu olumsuz tabloya acilen el atması gerekiyor.
İkinci etap Japonya’da olup, bu takım orada ilk 2 maçta karşılaşacağı Slovenya ve Polonya’yı yenemez. Belki İran’ı yeneriz, Almanya maçı ise ortadadır.
Üçüncü etap Slovenya’da olup, rakipler Bulgaristan, Arjantin, Sırbistan ve İtalya’dır. Burada da en zayıf halka Bulgaristan’dır, bu da bize turnuvada herhangi bir sıralama başarısı getirmez.
Milletler Ligi’nde üç hafta sonunda 16 takımın yer aldığı puan cetvelinde ilk 8’deki takımlar finallerde mücadele etme hakkı kazanacaklar. Milletler Ligi müsabakalarının sonuçlarına göre, en yüksek FIVB sıralama puanına ulaşan 4 ülke daha Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı elde edecek.
Sonuç olarak; emeğe saygı gereği Milletler Ligi şampiyonu Kadın Milli takımımızı ayrı yere koymak zorundayız. Erkek takımımızla ilk 8’e giremeyeceğimiz çok açık bellidir.
Arada dağlar kadar fark olduğundan; kadınlarda Olimpiyat’a katılırken, erkeklerde tribünde kalmamız hiç tesadüf değildir…