Çekirdekçilere sorular...

Gençlerbirliği yenilenmiş kadrosuyla ligin ikinci yarısının ilk maçına çıktı. 

En zayıf rakibimizle yaptığımız 6 puanlık maçı kaybettik. Mustafa Dalcı sıfır çekme rekorunu 8 maça çıkardı. Sondan beşinci sıradaki Adanaspor 3 puanı hanesine yazdırarak bizden iyice uzaklaştı.

Maçtan önce sosyal medyada çekirdekçilerin beraberliğe razı halleri gerçeklerden iyice koptuklarını gösteriyordu. Bize 18 maçta 10 galibiyet lazımdı, şimdi 17 maçta 10 galibiyet gerekiyor. Artık bundan sonra yenilgi ile beraberlik fark etmiyor.

Hoca da gerçeklerden kopmuş durumda. Maçın ikinci devresi başladı, 53. dakikada Abdullah Durak’ı dışarı aldı. Oysa futbol Abdullah’ı bırakmış, bir koca devre bunu göremeyip, 5 dakikada gören hocayı da buradan kutluyorum ! 

Birbirleriyle yeni tanışan, maç topuyla uzun aradan sonra yeni buluştukları  bilinen, takım olabilmek için de zamana ihtiyacı olan bir kadrodan daha fazlası beklenemezdi. Halı sahaya bile birbirini tanımayan futbolcularla çıkılsa sonuç aynıdır. Elbette alışacaklar ama o zamana kadar da zaten iş işten geçecek…

Sorulara başlayalım…

Sezon başından son 5 maça kadar alt yapı ağırlıklı genç kadrodan çok ümitliydiniz ve bunu Sayın Niyazi Akdaş’ın icraatı gibi sunuyordunuz. Şimdi artık o gençler yoklar, bu konuda bir şeyler söylemek ister misiniz ?  

Sezon başında biz ise ne diyorduk ?

Bu kadro ligin en yetersiz kadrosudur, böyle devam edersek ligi sonuncu bitiririz. İlk yarıyı aynen öngördüğümüz yerde bitirdik, ikinci yarıya aynı şekilde devam etseydik sezon sonundaki yerimiz de aynıydı…

Başkan da sizler gibi hiç beklemediği ara sonucu gördükten sonra ne dedi ?

“Bu takımı ben kurmadım, benim takımım değildi ?” dedi.

Ofsayta düştünüz mü ?

Yedi puana düğüm attığımız haftalarda, “3 maçlık seri galibiyetler alır, düze çıkarız” kehanetiniz tutmayınca bundan sonrası için ders aldınız mı ?

Kayıtlarınız kenarda duruyor; öve öve bitiremediğiniz pişmemiş oyuncular neden toptan gönderilmek isteniyor acaba ?  

Altınordu maçının ilk 11’inde ilk yarının kadrosundan sadece Barış vardı. Ne oldu sizin alt yapıya önem veren yönetim anlayışınız ?

Yani eski takım gitti, yeni bir takım sahnede…

Yapılan doğru ama zamanlaması yanlış !

Dolayısıyla benimle aynı noktaya geldiniz mi ? 

Çok sevdiğiniz Übeyd’in kapının önüne konmasına neden ses çıkartamadınız ?

Size göre hava hoş. Şimdi de uzun süredir maça çıkmamış yeni transferleri över ve bunu da Niyazi Akdaş icraatı olarak cilalarsınız.   

Peki sezon sonu geldiğinde ne diyeceksiniz ?

Kulüp borçtan kurtuldu mu ?

Başkan bütün satışları yaptıktan sonra (futbolcu  hakkı, gayrimenkul gelirleri), yönetici alacakları hariç 80 milyon TL borç kalacağını söylüyor.

Buna inanıyor musunuz ?

Özel sektörde, borcu 1 gün geciktirdiği için (Furman olayı) 500 bin euro fark ödemeye mecbur kalan yöneticiler için ne işlem yapılır ?

Özellikle bu soruya bir cevap verin lütfen !  

Borcu kenara bırakalım, küme düşme sonucu bu günkü gelir de olmayacağına göre önümüzdeki sezon bu kulübün sabit giderleri hangi kaynakla karşılanacaktır ?

O durumda, Murat Cavcav’ın bıraktığı tablodan daha olumlu neler göreceğiz ?

Unutmadan hatırlatayım; 

Sakın miras kalan ne varsa satıldığını hesap dışı tutarak, daha küçük bir borç bakiyesini önümüze koymayın…