Önce Aktepe Stadı’nın tam bize göre bir saha olduğunun altını çizelim. Bizim taraftarımız sahaya yakın olduğunda oyuna nasıl ağırlığını koyduğunu son maçlarda gösterdi. Kişisel fikrim; keşke bundan sonraki iç saha maçlarımızı da Aktepe’de oynasak. Keçiörengücü’nün misafirperverliği bu bakımdan çok değerlidir. Bütün yöneticilerine teşekkür ederim.
Sponsorlarımız uğurlu gelmiştir, onlara da teşekkür borcumuz var.
Maça gelecek olursak; bizim takımın en önemli özelliği mücadele gücüdür…
Oyunun her dakikasında temkinli olmak da hocanın kazandırdığı alışkanlık…
Hele oyunda öne geçtikten sonra rakibi kaleden uzak tutmada da oldukça başarılıyız.
Kalede Ertuğrul güven veriyor. Kendisinden emin ve soğukkanlı tavırları taraftarı rahatlatıyor. Keşke Ertuğrul’un bonservisi de bizde olsaydı.
Oyun içinde parlayanların başında Yasin, Uğur ve Enes geliyor. Uğur Akdemir bu sezon yaşıtlarını kıskandıracak bir başlangıç yaptı. Devamını diliyorum.
Savunmada daha iyiyiz, hücumda sorunlarımız var. Zaten olmasaydı hoca da, sportif direktör de transfer sezonunun bitimine yakın hâlâ takviye istemezlerdi.
Hareketleri ağırlaşmış olan Yatabare’den penaltı dışında, hareketli ortamda da goller bekliyoruz. Wu görevini yapmaya çalışıyor. Diğer yabancıların yeterli olduğunu söylemek zor. İşte takviye ihtiyacı da bu açığımızdan kaynaklanıyor.
Bodrumspor’da geçen sezondan eser yok. Hiçbir şekilde rakibi zorlayamadılar. İsmet Taşdemir’de eski formundan uzak göründü, oyuna müdahalede zayıf kaldı. Sabaha kadar oynasak gol atmaları neredeyse imkansızdı.
Bu sene arkamıza yaslanarak korkusuzca daha rahat maçlar seyredeceğimiz anlaşılıyor. Daha fazlası için de hayal kurmak serbest ama bizden iyi kadrolara sahip en az 6-7 takım olduğunu unutmayarak icraat yapalım.
Hâlâ endişem; üç maçta alınan 7 puana bakarak kadroyu yeterli görmektir…