Kasımpaşa Ziraat Türkiye Kupası’ndan çekilme kararı almıştı. Futbol Federasyonu Başkanı davet etti ve nazikçe katılmalarını rica etti. Elbette bunun cezai karşılığı da olabileceğini kendilerine hatırlatmıştır. Geçen yıl Fenerbahçe’nin de yaptığı gibi Kasımpaşa Ankara’ya sadece U-19 takımı ile gelmedi. U 19 , U 17 , U 16 ve U 15 karışımı ile geldi. Zira bu gün sahaya çıkan rakip kadroda 15 yaşında bir, 16 yaşında beş, 17-18 yaşlarında yedi futbolcu vardı. Haksızlık etmeyelim, alkışlayalım ve emeklerinin karşılığını verelim…
Şimdi birileri çıkıp bazı futbolcuların A takım kadrosunda olduğunu söyleyebilirler. Buna da açıklık getirelim…
Kaleci Ali Emre Yanar (26 yaşında) hariç takımın tamamı alt yapı futbolcularıdır. 10 futbolcunun 6’sı U-19’dan A takım kadrosuna alınmış, gerisi halen alt yapı takımlarının kadrosunda bulunmaktalar. Kaleci hariç yaş ortalaması 17,2 dir. Kaleci de dahil 17,8…
Sahada yer alan kadronun tamamı, Sinan Alkaş hariç (8 dakika) bu sezon 1 dakika bile A takımda süre almamışlardır. Hani son dakikaların dolgu malzemesi bile olamamışlardır.
Bu durumu bilmemize rağmen bizim sahaya amcaları yaşındaki 39’luk Yatabare’yi çıkartmamız en azından etik olmamıştır. Ancak buna rağmen çift santraforlarımız (Yatabare ve Gökhan) çocukların arasından bile sıyrılıp ağları bulamamışlardır. Hani ben sık sık 3. ligde takım bulamazlar diyorum ya; onlar ise ısrarla BAL liginde de oynayamayacaklarını ispat etmek ister gibiler…
Sonuç olarak; eğer hocamız yine maçtan sonra özeleştiri yapsaydı veya hiç konuşmasaydı bu yazıyı yazmayacaktım, kenara aldığım notlar olarak kalacaktı.
Ancak hoca diyor ki; “Bazı şeylerin erken belli olması gerekiyor. Biz de ona göre plan yapmıştık.”
Ayıptır be !
TFF pazartesi günü açıkladı, bu gün ise perşembe…
Ve kendi sahanızda oynuyorsunuz, 3 gün yetmiyor mu ?
Orta okul, lise öğrencileri otobüsle karadan Ankara’ya geliyorlar. Peki sahada hangi taraf daha yorgun görünüyordu ?
Hoca devam ediyor; “Bizim oynamayan oyuncularımızı görmek, değerlendirmek açısından, gelecekte yapacağımız planlar açısından önemli bir maçtı. Bu maçlarda gol yedikten sonra tek kale maç da yapsan skoru bulmak zor oluyor.”
Nereden tutsanız elinizde kalıyor. Hangi oynamayan oyuncular ?
Sinan Osmanoğlu mu ?
Mikail Okyar mı ?
Fıratcan Üzüm mü ?
Mete Kaan Demir mi ?
Gökhan Altıparmak mı ?
Ensar Kemaloğlu mu ?
Bunlar sürekli kadroda yer alan futbolcular değil mi ?
Üstelik 8. dakikada gol yemişsiniz ve geride daha 90 dakika var. Bu kadar güç farkına rağmen bu işin altından kalkamayan bir hoca olarak bu gün de kendinizi sorgulamayacak mısınız ?
Netcede gazetelerin yazdığı gibi bizi Kasımpaşa’nın U 19 takımı yenmedi. Çocuklara neden haksızlık yapalım; bütün yaş gruplarının toplandığı bir takıma karşı kupadan elendik. Gerçi Kasımpaşa kulüp yönetimi bu neticeden çok mutlu olmamıştır ama bizi ilgilendiren kısmı kendi takımımızdır.
İşin utancını bir tarafa bırakırsak, gruplara kalmadan elenmek bizim için hayırlı olmuştur. Bu kadro iki tarafı birden götüremeyeceği gibi yönetim de suyunu çeken kaynak sebebiyle bir yükten daha ucuz kurtulmuştur.
Başkan fikstürün son 3 haftasında rakip olarak, küme düşen Yeni Malatyaspor ile yolu yarılayan Adanaspor’u gözüne kestirmiş ve 9 puanı kenara yazmış. Evet en az 6 puanımız garantidir ama ne ifade eder. Bu takımları yenmeyen mi kalmış. Sakaryaspor’dan da en az beraberlik almak mümkündür. İlk yarı 30 puanla bitebilir.
Ya sonra ?
Aynı puanı ikinci yarıda da alsak (kadrolar takviye edileceği için daha zor), play off’a son sıralardan katılabiliriz…
Daha da sonra ?
Bu çoluk çocuğa gol atamayan forvetlerimizle, 3 iddialı takımı ard arda yenip Süper Lige çıkabilir miyiz ?
Ben olabilecek hayaller kurarım ama sizleri bilmem !