Gençlerbirliği başkansız kalmaz. İnşallah en hayırlı aday pazar günü bu göreve gelecektir. En önemli katkı yönetimi doğru yönlendirmek ve gerektiğinde eleştirerek desteklemektir. Ancak bu tarz taraftarlık bizim ülkemizde fazla destek bulmuyor. Yaşananlardan ders alınacağını ümit etmesem de bildiklerimi yazmaya devam edeceğim.
Çekirdekçilerden bir grup beni “felaket tellalı” olarak ilan etmiş. Sebepleri de hayli ilginç; güya ben geçen sezonun ilk yarısında “bu kadroyla düşeriz” demişim de düşmemişiz…
Yahu siz hangi ligi izlediniz ?
. 2022-23 sezonunun ilk yarısında TFF 1. ligin en zayıf kadrosu hangi takımdaydı ?
Elbette ilk yarıyı 7 puanla sonuncu bitiren Gençlerbirliği’nde. Ve bu takıma sadece kimler “düşmez” diyebilirdi, adını siz koyun…
Ben söyleyeyim; aranızdan “bu kadro play off oynar” diyenler bile çıktı ama ara açıldıkça onlar bile tornistan yaparak transfer istemeye başladılar.
. Yönetim de benimle aynı fikirde olmalı ki, Ocak ayında o kadro gitti, yeni bir kadro geldi. Elde kalanlar ise ilk 11’e hiç giremediler. Yani artık benim “düşer” dediğim kadro arşive kaldırılmıştı…
. Güya, sanki ilk devrede alınan 7 puan dış güçlerin eseriydi de (!) Niyazi bey dışardan kurtarıcı olarak geldi ve takımı 31 puana ulaştırdı…
Şimdi bu tek cümlede kaç yanlış olduğu ile ilgili devam edelim…
. Takımın başına ilk yarıda tutarsız davranışlarıyla bu derdi kim açtıysa, ikinci yarıda da problemi o çözmüştür. Yani yaptığı hatayı telafi etmiştir. Ortada başarı filan yoktur…
. Ayrıca biz ikinci yarıda 31 puanı kağıt üzerinde topladık ama esasında aldığımız 25 puandır. 6 puanlık kısım depremzedelerden hediye gelmiştir…
Onlarla oynayıp da puan kaybedenler ise ortalığı ayağa kaldırdılar (en başta Beşiktaş).
. Ligden 4 takım yerine sadece 2 takım düştü. Böyle olmasına rağmen de son haftaya kadar kefeni yırtamadık. Ancak göğüs farkıyla ligde kalabildik…
. Bitmedi, sezon içinde rakiplerimizden puanlar silindi,
. Aynı rakiplerin transfer yasakları lig sonuna kadar devam etti.
. Altay, 6 maçını seyircisiz oynadı.
. Erzurumspor, Şubat ayı başından itibaren iç saha maçlarının tamamını kendi ilinden 1200 kilometre uzakta oynadı. Eğer şanstan, kısmetten bahsedeceksek bundan büyük kısmet olabilir mi ?
Bu kadar avantaja rağmen de son maçı oynayana kadar feraha çıkamadık.
. Buna rağmen Sinan Kaloğlu hocamıza teşekkür ettim. Sezonun ikinci yarısında “tehlike devam ediyor” dedim ama hiç “bu kadro ile düşeriz” demedim. Aksine “sezona bu kadro ile başlasaydık, play off oynardık” dedim. Bilmem anlatabildim mi çekirdekçiler…
Sizler alışmışsınız, alt liglerde bile en altlarda sürünmeye ve acı çekmeye…
Bu kulüp bunlara layık değildir, Süper Lig’in her zaman ilk 10 takımı arasında yer alıp Avrupa hedefini kovalaması beklenir.
İşte bunun için diyorum ki; bu hedefin önündeki tek engel sizler gibi “azla avunmaya alışanlar” ile sizlerin beklentisine göre mesai harcayanlardır.
Bunun için siz kendi yolunuza, biz kendi yolumuza…
Her sezon yukarda anlattığım kadar şanslı olmayabiliriz. Size de tavsiyem; biraz da felaket tellallığını siz yapın. Yoksa alkışlaya alkışlaya bu takımı bu gün değilse yarın mutlaka yolcu edersiniz !