14 Kasım 2024 Perşembe
DOLAR 34.36 ₺
EURO 36.37 ₺
STERLIN 43.75 ₺
G.ALTIN 2,824.21 ₺
BTC 89,754.38 $
ETH 3,178.11 $
BİST 9,300.30

Ercüment Tunçalp

Ercüment Tunçalp

Gerçeği görmüşler ama söylememişler !

Yayınlama: 12 Kasım 2024 Salı 14:20 Okunma: 589

Pazar akşamı yancılar her zamanki keyifli programlarını yapıyorlardı. Yani ortada her zamankinden farklı bir durum yoktu. Ancak yorumlar hocanın gönderilmesi üzerine yoğunlaşınca, baklayı ağızlarından çıkardılar ve ilk defa “hoca gitsin” noktasına geldiler.

Yancının birisi diyor ki; “Sanki bizler de sizler gibi bu gerçeği zamanında görmedik mi sanıyorsunuz, bu güne kadar uyum bozulmasın diye destekledik.”

İşte bunlara bunun için yancı deniyor. Bizim Haziran ayında gördüğümüz ve ‘olmaz’ dediğimiz gerçeği 5 ay sonra ve takım ligin dibine yerleştikten sonra kabul ediyorlar. Yurtspor editörü ile paylaştım; “bu yönetimin sesidir, böyle diyorlarsa hocanın gitmesi kesinleşmiştir” dedim. Göreceğiz…

Peki yeterli mi ?

Bu kadar zaman ve puan kaybettiren dönemin başka sorumluları yok mu ?

Elbette var ve esas sorumlular kulübü yönetenler…

Önce kale arkası tribünü kapattılar. Sonra “kimseye bedava bilet verilmeyeceğini” söylediler. Eğer işler yolunda gitseydi bunlar iş bilen yönetim olacaktı. Ancak hoca seçimini ve transferleri ellerine yüzlerine bulaştırınca ligin dibine demir attılar. Her yanlışlarını anında söyledik, düzeltin dedik, dinlemediler.

Şimdi tornistan zamanı !

Güya boykot kararı alan, kale arkasını mesken tutmuş gerçek Gençlerbirliği taraftarının boşluğunu sokaktan seyirci toplayarak giderecekler. 

Bunun için önce bedava bilet gündeme geldi…

Sonra hocayı göndermeye sıra gelecek…

Kale arkasını taraftara açmaya da ergeç paşa paşa razı olacaklar.

Finansal bataktan kurtulmak için gecikmeli de olsa tedbiri kaldırıp son barutu da atacaklar.

Sonrası mı ?

Portaş’tan gelen paranın içinden, koydukları üç beş kuruşu alıp kalabalığa   karışacaklar. Böylece hiç bedel ödemeden kulüp tarihine geçmiş olacaklar !

Kafalarındaki yol haritası budur…

Sonraki senelerde yine ait oldukları camialara dönerek, “bir zamanlar Gençlerbirliği yöneticisi iken…” diye anlatmaya devam edecekler.

Gençlerbirliği camia olarak hakettiğini bulmuştur. Sağır ve Dilsizler Derneği kadar ses çıkartamayan, her önüne düşenin arkasından tıpış tıpış yürüyen bir topluluk “neden bu durumlara düştük ?” deme hakkına sahip değildir. Yoksa bu kişilere “aynaya bakın” derler…

İlişkili kurumlar yüzünüze bakmaz. Yayıncı kuruluş hep sizin maçınızı dijital kanala atar, sineye çekersiniz. MHK’dan şikayetçi olursunuz, cevap bile alamazsınız.

Peki söyler misiniz; biz sizlere hangi olumlu özelliğiniz için sabretmeliyiz ?

Rüzgarın oğlu değerli ağabeyim Zeynel Soyuer’e Allahtan rahmet, ailesine başsağlığı dilerim. Işıklar içinde uyusun…

Tercüme