Üçüncü defa Başkan seçilen Sayın Niyazi Akdaş, görevde kaldığı 13-14 ay süresince söylediği sözlerin tamamının tersini yapmıştır. Daha önceki yazılarımda sırası geldikçe tek tek açıklamıştım.
Bu yazımı okumadan önce “Hani şeffaf olacaktınız” başlıklı yazıma da göz atmanızı tavsiye ederim.
Dün Gençlerbirliği, tarihinin az katılımlı kongrelerinden birini yapmıştır.
Genel Kurul Divan Başkanı, kayıtlı 1279 genel kurul delegesinden 269’unun salonda bulunduğunu kaydetti. 252 üye oy kullanırken, 2 oyun boş çıktığı, 16 oyun geçersiz sayıldığı belirtildi.
Katılım oranı yüzde 21’de kaldığı için de Gençlerbirliği’nin seçimli olağanüstü genel kurulunda yönetim kuruluna ek bütçe yapma, borçlanma ve uygulama yetkisinin verilmesini kapsayan 12 numaralı gündem maddesi genel kurul divan tarafından gündeme alınmadı.
Ancak bunun için bir kongre daha ufukta belirdiği gibi, üçte iki çoğunluğu bu kongreye toplayabilmenin garantisi de 2000 yeni üyedir. Bu da bir kenarda dursun…
Başkan hâlâ taraftara inandırıcı mesaj vermeyi tercih etmiyor !
İşte genel kuruldaki konuşmasından;
“ Bu gün dahi başka aday olsaydı aday olmayacaktım. Kimse aday olmadı. Ben de aday olmasam 15 gün daha bu yönetim devam edecek ve kulüp sonrasında kayyuma kalacaktı. Ben de kendimi ortaya attım. Kayyuma bırakmamak için aday oldum” diyor Başkan…
Sayın Başkan buna inanmamızı nasıl bekliyorsunuz şaşırıyorum…
Zira ;
. Siz aday olmasaydınız kimin aday olacağını çok iyi biliyordunuz.
. İki gün önce Sayın Hakan Kaynar yanınızdaydı. “Aday olmayacağım, Arda Çakmak olsun” şeklinde herhangi bir mesaj vermediğinizi açıkladı.
. Diyelim ki kulüp kayyuma kaldı. Kayyum sizin yaptığınız hangi hayırlı icraatı yapamazdı acaba ?
Örneğin Hacettepe küme düştü, daha kötüsü ne olabilirdi ?
Örneğin transfer yasağı kaldırılamadı ve düşme adayları arasına ismimiz yazıldı, daha kötüsü ne olabilirdi ?
Örneğin hocamız Metin Diyadin “Bu şartlarda başarı şansı yok” dedi ve bırakıp gitti, daha kötüsü ne olabilirdi ?
Örneğin camia dışından Fenerbahçe taraftarı bir kayyum geldi diyelim. Yeni yönetimde Galatasaraylı ve Beşiktaşlı üye olduğuna göre bunu da muhtemel kayıp sayamayız herhalde…
Ancak belki de yukarda saydıklarımdan bir veya ikisinin kayyumun artısı olarak belirme ihtimali olabilirdi !
Bir de Sayın Haydar Arda Çakmak’ın sözlerini yanlış anlayanlar veya bilinçli olarak çarpıtanlar var. Çakmak diyor ki; “Yeni kongrede ne adayım ne de Akdaş ile ortak hareket ederim. Ben gerekli adımları atmıştım ancak camianın tercihi ve kulübün geldiği nokta ortada.”
Söylenenler çok açık olmakla beraber, kendisi kongrenin tavrını 2 adaylı seçimde gördüğünü, onun için aynı rakiple bu kısa sürede ikinci maça çıkmasının anlamlı olmadığını; Niyazi beyi yeteri kadar tanıdığı için ortak hareket etmesinin de mümkün olmadığını net şekilde ifade ediyor.
Yani aynen Sayın Niyazi Akdaş gibi tek aday olarak camianın uygun göreceği Başkanlık görevini reddetmiyor.
Yeni yönetim içinde de değerli arkadaşlarımın olması eleştiri yapmamı engellemiyor. Çevremizde böyle bir alışkanlık olduğu için hatırlatmak istedim…
Yeni seçilen Yönetim Kurulu Üyelerimize başarılar dilerim…