Hayır, koruma kalkanımız olmadığı için her maç bizim için benzer şekilde geçiyor. Ama yönetim yeni uyanmış, birileri de buna çok şaşırmış…
Şaşıracak bir şey yok, kulüp sözcüsü varmış onu da bu vesile ile öğrendik !
Daha önce bu yöneticimizin sesini duyan oldu mu ?
Esasında kendi eksiklerini ‘hakeme yıkarak’ bu haftayı da geçiştirmek istiyorlar. Yani esasında hakeme, ‘sadece Tuzlaspor’u değil bizi de kurtardın’ diye sesleniyorlar.
Alkışçılar siz de aynen devam edin, bakın kulübün hakkını nasıl koruyorlar !
Ancak puan cetvelindeki inişi de gözden kaçırmayın…
Öyle ya sonraki haftalarda ne olacak ?
Esas maçlarımız bay geçeceğimiz 7. haftadan sonra başlıyor…
Her maçtan sonra yaptığım gibi yine Metin Diyadin’in ağzından aktarıyorum:
“Transfer dönemi de bitti, her eksildiğimizde hamle şansımız da gitgide azalıyor, sarı kartlar da ilerledikçe birikecek, bunun altından kalkmak kolay olmayacak” diyor hoca…
Bu işi beceremeyenleri bu ayki kongrede de , gelecek ayki kongrede de, yılbaşındaki kongrede de bütün gücünüzle destekleyin ki 100. Yıl yolculuğumuz heyecanlı geçsin !
Kulübün en basit sorununu tam 1 senedir çözemiyorlar ama aldırmayın.
İşte küçük bir örnek…
Çok bilmiş yayıncı kuruluş uzun süredir inatla kısa adımızı ‘GB’ olarak değil, ‘GSK’ olarak kullanıyor. Rahmetli Cavcav hayatta olsaydı bu işi 1 günde kendi usulü ile çözerdi. Reklam panosuna yazmak çaresizliktir !
Bunun en azından hukuki yolu denenemez miydi ?
Gördüğüm lüzum üzerine; desteğin de eleştirinin de bize yakışan şekilde olması gerektiğini genç kardeşlerime hatırlatırım. Zaten kaybedeceğimizi kaybetmişiz, hiç olmazsa ‘Gençlerbirliği Asaleti’ni kaybetmeyelim…
Dün stat çıkışında yaşanan olayı, seçimi kaybetmiş bir yönetim listesine bağlayan tarafsız gazeteciden, aynı statta 2 sene evvvel daha fazlasını yapan faal yöneticinin eylemini de hatırlatma bakımından yanına koymasını beklerdik.
İşte o zaman Niyazi Akdaş veya Arda Çakmak’tan hangisinin liste oluştururken daha fazla yanlış yaptığı da ortaya doğru çıkmış olurdu.