Rakip tam dişimize göreydi. Buna rağmen maçın ilk 13 dakikası aşırı top kayıpları ve zevksiz bir orta saha mücadelesi şeklinde geçti. İlk pozisyon 14. dakikada Amilton’un ortası ile Kayode’yi kaleci ile karşı karşıya bıraktı.
Gol kaçtı…
Arkasından 24. dakikadaki Buğra Çağıran’ın sıradışı güzellikteki golü iyi bir başlangıç oldu. Devamını da beklerken Yasin’in ceza sahası içindeki aşırı rahatlığı ile 30. dakikada yediğimiz gol skora yapay bir denge getirdi. Oysa farka gideceğimiz bir hareketlenmenin tam zamanıydı…
Nitekim ikinci devrenin ilerleyen dakikalarında penaltı kaçsa da devamında bunu telafi etmek zor olmadı. Oltan’ın 71. dakikadaki golü ile rakibin direnci kırıldı. Üstelik daha önceki maçlarda olduğu gibi fazla da yıpranmaya gerek kalmadan…
Bu gün takımın en etkili silahı Amilton oldu.
Enes Keskin ise gösterdiği istikrar ile artık oyuna kalıcı olarak ağırlığını koydu.
Sonuç olarak; depomuzu puanlarla doldurmayı sürdürüyoruz ve bütün ekibe teşekkür ediyoruz. Üç önemli eksiğimize rağmen yola kazasız devam edilmesini de ayrıca değerli buluyoruz. Bunu hissettirmeyen ve kurguyu malzemeye göre şekillendiren hocamızın ustalığı da bu bakımdan kıymetlidir.
Bu mutlu günde genel kurula dair düşünceleri ertelesek de şirketleşme konusuna herkesin şimdiden odaklanmasını ve ön hazırlık yapmasını tavsiye ederim. Zira hazırlıksız yakalanmak gibi bir eksiği bertaraf etmeliyiz.