Tam maçımızı seyretmeye hazırlanıyorduk ki; acı haberi aldık. Uzun zamandır görüşemiyorduk. Birkaç gün önce elim telefona gitti, aradım ama ulaşamadım. Antrenmandadır diye düşündüm ve bu günkü haberle de yıkıldık. Kardeşimize rahmet, Gedikali ailesine, taraftarlarımıza ve spor camiasına başsağlığı diliyorum.
Milli Takımımızın da eski kalecisi olan Okan, 1981- 1991 yılları arasında 10 yıl Gençlerbirliği kalesini korumuştu. 1999-2001 yılları arasında da kaleci antrenörü olarak çalışmıştı.
Son 10 senedir eski futbolcumuz, eski hocamız ve kongre üyemiz sevgili Osman Özdemir ile birlikte çalışıyorlardı. Futbol oynadıkları yıllarda takım arkadaşıydılar. İkisi de Karol Pecze ve Samet Aybaba’nın yardımcılarıydı.
Rahmetli Okan ile Osman hocamızı birarada tutan çimento ise Gençlerbirliği idi.
Eski Genel Kaptanımız Zeki Ünaldı o yıllarda tam bir aile havası yaratmış, gerek futbolculuk zamanlarında, gerek çalıştırıcı oldukları zamanlarda ve hatta bizden ayrıldıkları andan itibaren de hiç teması kesmemişti.
Ankara’ya gelen her kardeşimiz Zeki’nin ofisine uğramadan geçemezdi. Dolayısıyla kim kime ulaşamazsa istihbaratın merkezi Zeki Ünaldı olurdu.
Yönetimde görev aldığım 8 sene boyunca aynı havayı teneffüs etmekten ve bu kardeşlerimle beraber olmaktan büyük mutluluk duydum.
Her ölüm acıdır ve genelde iyi konuşmak adettendir. Fakat bu defa hakikaten bir beyefendiyi uğurluyoruz. Onu anlatmak için kelimeler yetersiz kalır.
Osman kardeşimle görüştüm, Hopa’dan Ankara’ya dönüyorlardı ve bu ani kayıp onu da derinden etkilemişti. Ona da sabırlar diliyorum…
Birkaç gün sonra 100. yılımızı kutlarken, gelecek nesillere de örnek olarak göstereceğimiz bir eski kalecimizi kalbimize gömeceğiz.
Nurlar içinde yat, mekanın cennet olsun canım kardeşim…