Kaloğlu’nun hocalığı konusunda şimdiye kadar olumsuz bir şey söylemedim. Elbette teknik olarak da yaptığı yanlışlar vardı ama gelecek için bu hataları azaltacak yapıya da sahipti.
Ancak…
- Yatabare’yi oynatmaması gereken bir maçta oynatarak (yönetim içinden bir telkin almadıysa), sözleşmeye 1 sene daha katkı yapıp kulübü zarara uğratmasına rağmen göreve devam ederse,
- Kış döneminin çakma transferlerinde rolü olmasa bile (rolü varsa daha da kötü) itirazsız kabul etmesine rağmen göreve devam ederse,
-Basına “15 Temmuz’da Genel Kurul olduğunu” açıklaması sonrasında yönetim bunu yalanlamasına rağmen göreve devam ederse, mevcut yönetim heyeti de görevde kalmamalıdır.
Zira yukardaki her eylem veya söylem tazminatsız fesih sebebidir…
Nitekim Başkan adaylarından Murat Şamil Şen olması gerekeni bu gün açıkladı.
Eski Başkan Niyazi Akdaş şeffaf olacağım diye geldi, hiç konuşmadan gitti. Yeni Başkan Osman Sungur ise uzun açıklamalar yapmasına rağmen ne söylediği net olarak anlaşılamadı.
Arda Güler olayını ilk günden beri rakamlar üzerinden eleştiriyorum. İşin aslı; “senet kırdırır gibi” değil, eşantiyon gibi bedavaya gönderilmesidir. O dönemde yönetimde olan bir kişi bu kötü ticareti bu gün eleştiremez.
Biz eleştiririz !
Ben de yönetimde olduğum 6 yıl boyunca, kendime göre yanlış gördüğüm hususları; çok güçlü bir Başkan’a karşı bile anında ifade ettim. Edemediklerim için de sonradan tek bir şey söylemedim ve yazmadım.
“Ya şimdi konuş, ya da sonsuza kadar sus” sözü, şimdiki zaman ile gelecek zaman arasında üzerinden hiç geçilmemesi gereken bir köprüdür.
O köprüden geçen siyasilerin sayısı çoktur ama hiç olmazsa spor yöneticileri sporun ruhuna uygun davranmalılar.
Bu vesileyle Sinan Kaloğlu’na bu güne kadar verdiği hizmetler için teşekkür ediyor, bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum.