24 Kasım 2024 Pazar
DOLAR 34.55 ₺
EURO 36.01 ₺
STERLIN 43.35 ₺
G.ALTIN 3,006.41 ₺
BTC 98,414.68 $
ETH 3,332.73 $
BİST 9,549.89

Ercüment Tunçalp

Ercüment Tunçalp

Yazıklar olsun !

Yayınlama: 15 Nisan 2024 Pazartesi 13:40 Okunma: 1559

Gençlerbirliği kulübünde öyle olaylar yaşanıyor ki; ağzınızın açık kalmaması mümkün değildir…

Bu güne kadar eski yönetimden alışık olduğumuz her türlü acayipliği sıralayıp tarihe not düşmekle yetiniyorduk. Ancak yeni yönetim sürecinde de aynı yetersizliklerin sürdüğünü izliyoruz.

Bu günkü konumuz; sezon başından beri performansı dip yapan 38 yaşındaki Mustapha Yatabare’nin normalde kadro dışı kalması gerekirken, sözleşmesini 1 yıl daha uzatacak obsiyon şartlarını kendisine sunan beceriksizlerdir.

Elbette ortada bir kötü niyet yoksa ‘beceriksiz’ sıfatı yerine oturabilir !

Bu da Adanaspor maçında, sporcuya ’25. maçı oynayarak 1 yıl kazandıran’  araştırılması gereken bir konudur.

Önce sözleşmeye 39 yaşında bile mesleğe devamını sağlayacak obsiyon şartını koyanlara yazıklar olsun. Sonra da yetersiz yönetimin yerine gelen ama gereken kontrolleri yapmayan yeni yönetime…  

Bir yönetim kurulu iş başına geldiğinde; futbol şubesi ile ilgilenen yetkilinin (en azından Başkan talimatıyla) futbolcu sözleşmelerini önüne alıp incelemesi gerekmez miydi ?     

Takımın teknik direktörü böyle bir ayrıntıyı gözden kaçırabilir mi ?    

Haftalardır bu ayrıntıyı bilmediğim halde futboldan kopmuş tatildeki bu arkadaşın neden oynatıldığını sormaktayım…

Esas işleri performans değerlendirme, sözleşme inceleme, finansal sorunları asgariye indirme olması gereken sorumluların ise hiç umurunda olmayan bu durum bu gün geldiğimiz noktayı çok iyi açıklıyor… 

Ve bu takım önce play off sürecine dahil olacak, sonra da üst üste 3 maç kazanarak süper lige çıkacak öyle mi ?

Geçiniz !

Kazara Süper lige çıksak, böyle bir ekip daha fazla yönetsel beceri isteyen o ortam da sudan çıkmış balık durumuna düşmez mi ?

Şimdiye kadar hoca üzerine maç içindeki hataları ve özeleştiri noksanlığı dışında olumsuz bir şey söylemedim. Yani yine de gelecek vadeden bir çalıştırıcı olduğunu hep ifade ettim.

Ancak yukardaki tek ihmal bile görevi bırakması için yeterli bir sebeptir.

Hem de yanındaki ekibi ile birlikte…

Zira ortak aklın da devreye girmediği çok net görülüyor.

Tercüme google-site-verification: googleec066cadb209ea56.html